Kafesin İçerisindeki Hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kafesin İçerisindeki Hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kafesin İçerisindeki Hayat Aslında Senin Ellerinde

Kafesin İçerisindeki Hayat Aslında Senin Ellerinde

Eğer şu an istediğin yerde değilsen, bu senin daha iyisini yapamayacağından değil, kendi kendine söylediklerinden, kendi kendine inandırdıklarındandır. Hakketmediğini düşünmendendir.

 ------------------------------------

 Bu ülkenin liderlere ihtiyacı var diyorlar. Sağına soluna bakma, lider sensin. Nereye gittiğini bilirsen, insanlar seni takip eder, etmeyecekler de yoluna çıkmaz. Yanlış bir şey yaptığında, ne aptalım dersen, aptallaşırsın. Kendin hakkındaki her olumsuz düşüncen, güvenine indirilen bir balyozdur. Senin başarın iki kulağının arasında. Başkaların senin hakkında ne düşündüğünde, öğretmenlerin ya da işyerindeki insanların senin hakkında neler söylediğinde değil, geçmişte neler yaptığında, bugün nerede olduğunda ya da ekonominin içinde bulunduğu durumda da değil. Başarı senin kalbinde. Onu dışarıda arama. Sen kendini adam yerine koymazsan, başkasının gelip de bunu senin yerine yapmasını bekleme. Yapmayacaklar. Sen kalkıp kaderini eline alacaksın. Bunun başka bir yolu yok.

 ------------------------------------

 Geleceğin kendi avuçlarının arasında. Sen kendi kendine yeterlisin. Başarmak için gereken her şeye yeterince sahipsin. Beklemek zorunda değilsin, kimseden izin almak zorunda değilsin. İş değiştirmek zorunda değilsin. Hedeflerinin peşinden gitmek için şimdi hazırsın. Elinizdekileri kullanın ve bir sihre dönüştürün. Yaratıcımız yukarıdayken, başarı için gereken her şeye sahipsiniz. Yarın değil, gelecek ay değil, hemen şimdi. Daha fazla paraya ihtiyacınız yok, yeterince paraya sahipsiniz. Arabanız yoksa, doğru dürüst bir çift arabanız yoksa, kimseden destek görmüyorsanız, daha fazla bir şeye ihtiyacınız yok. Çünkü bir hayaliniz ve yüreğinizde başarma arzusu var.

 ------------------------------------

 Neden dünyayı tek bir kişi değiştirebilirken, peşinden milyonları sürükleyebilirken, tek bir insan ulusu ayakta tutabilirken, hayatta birçok talihsizlik yaşayıp bütün olumsuz şartların üstesinden gelerek çevresini ve insanlığı gıpta ile baktırırken, dünyanın şaşkın bakışları arasında inanılmazı başarırken, neden işler yolunda gitmeyince, birçoğumuz durup düşünmeyi, hatalarımızı kabullenmeyi reddeder ve hemen suçlayacak birilerini arar?

 ------------------------------------

 Başarısızlık, başarmamış olmak demektir. Başka hiçbir şansın kalmadı ya da istediklerine sahip olamayacaksın demek değil. İşe yaramaz bir insan olduğun anlamına da gelmiyor. Başarısızlığı kendinle bütünleştirme. Başarısızlık bir son değil, hayat yolculuğunda aldığın bir kilometredir.

 ------------------------------------

 Yapmaya korktukların zor değil, sen korktuğun için zorlaştırıyorsun. "Hakkettiğim hayat bu değil!" Eğer bir şeyleri değiştirmeye karar verip harekete geçmezsen, hakkettiğin hayat bu olacak. Sonun gelecekse, bunun dizlerinin üzerinde olmasındansa, ayakta olması daha iyidir. Cesur davrandığında alacağın yaralar, daha sonra cesaretinin madalyaları olacak, kendini aşağı görmene değil, kendinle gurur duymana yol açacak. Hayatının sona ereceğinden korkma, hiçbir zaman başlamamasından kork. Eğer korku seni yiyip bitiriyorsa, sen de dönüp bir parçasını ısırıp kopar.

 ------------------------------------

 Coşku inanılmaz bir şey, içinde öyle duygular vardır ki, kıpır kıpırsındır. İçin içine sığmaz. Yürüyüşünde bir ritim vardır. İçinde öyle bir güç vardır ki, etrafa kıvılcımlar saçarsın. Dünyanın hakimi sensin. Dünyayı fethetmeye hazırsındır. Ne istersen yapabilirsin. Kelimelere dökemezsin, tarif edemezsin. Ancak yaşayan bilir. Görenler farklı birşeyler olduğunu sezer ve bir anlam vermeye çalışır. Metrelerce öteden dikkat çekersin. Bir güç, bir büyü, bir şeytan tüyü vardır sende. Adını ne koyarsan koy, ne dersen de. İnsanlar senin etrafında olmak ister. Sende özlem duydukları bir şey vardır. Coşkudur bunun adı. Üzerinde hiçbir ağırlık yok. Yerçekiminin senin üzerinde bir etkisi yoktur. Doğa kanunlarına aykırı hareket edersin. Kuşlar kadar özgürsündür.

 ------------------------------------

 Neden iyi kararlar alamıyoruz? Kararlar alsak bile, neden kararımızın sonuna kadar arkasında durmuyoruz? Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde, neden yanlış kararlar alıyoruz?

 ------------------------------------

 Neden tekrar bir çocuk gibi korkusuz ve coşkulu olmuyorsun, istediğin her şeyi yapabileceğini düşünmüyorsun? Neden hayatın boyunca kendini bir kürek mahkumu gibi hissedesin ki? Neden kendini inkar edeceksin, içindeki coşkuyu ve başarma arzusunu hapsedeceksin? Neden hayatında kendini bir an olsun serbest bırakmıyor, kuşlar kadar özgür olmuyorsun? Neden geçmişin karabulutlarının seni takip etmesine izin veriyorsun? Neden güneşin o içimizi ısıtan ışıltısını yüreğinde hissetmeyesin?

 ------------------------------------

 Ama çoğumuz kendimizden vazgeçtik. Hayallerimizden vazgeçtik. Onlara ulaşamayacağımıza şartlandık ve ölmelerine izin verdik. Sahip olduklarımıza razı olduk, şartlarımıza boyun eğdik. Başarı hep başkalarına ait, şans hep başkalarına güler diye düşünmeye başladık. Hayal kırıklığı, zorluklar, günlük problemlerle mücadele ve bezginliğin arasında sıkıştık ve bunun kaderimiz olduğuna inanmaya başladık; "Hedef mi dedin? Benim hedef belirlemeye vaktim yok. Kendimi eve zor atıyorum. İşim başımdan aşkın."

 ------------------------------------

 Bazen tatillerimizi, hayatımızdan daha dikkatli bir şekilde planlarız. Vurmak istiyorsanız, bir hedefe ihtiyacınız var. Şu andaki durumunuzdan hoşnut olmamanız yetmez. Nereye gitmek istediğinize ve hayattan neler beklediğinize karar vermelisiniz, yoksa bir yere varamazsınız. Hedefler belirlemezseniz, onların ne olduğunu bulmazsanız, onlara hiçbir zaman ulaşamazsınız.

 ------------------------------------

 Kendi hayatınızı mı yaşıyorsunuz, yoksa başkalarının hayatını mı? Ne istediğimizi söyleme konusunda bastırıldık. Artık hayal gücünüzü serbest bırakın.

 ------------------------------------

 Başarıyı hakketmelisiniz, bedelini ödemelisiniz. Her zaman o fazla olanı yapmalısınız. Herkesin yeter dediği yerde, siz devam etmelisiniz. Canınız yapmak istemediğinde de devam edebilmelisiniz. Her zaman, çektiğiniz sıkıntılara değeceğini kendinize hatırlatmalısınız. Zihinsel olarak dayanmalısınız. İşler sıkıcı bir hal almaya başladığında ve burnunuzun önünü göremediğinizde de dayanabilmelisiniz, yüklenmeye devam edebilmelisiniz.

 ------------------------------------

 Hayattaki fırsatlar da, bizi işlenmemiş elmaslar halinde gelir. Birçok fırsatı kaçırmamımızın sebebi, ciddi bir çalışma altında gizleniyor olmalarındandır. Başarmak istediklerimize bizi ulaştıracak fırsatlar genellikle burnumuzun dibinde bulunur.

 ------------------------------------

 Gelecek ya da olabilecekler hakkında endişeleniyor olabilirsin, ama olabilecekleri tekrar tekrar zihninde yaşamanın bir yararı olmayacak. Düşünsel daireler çizmek yerine bir plan yapıp bu planı uygulamaya koyabilirsin, ama sadece oturup endişelenerek, olası karamsar senaryoları zihninde sürekli oynatarak hiçbir yere varamazsın.

 ------------------------------------

 Ona aşıktınız, o sizin her şeyinizdi. Ne yaptığınızın, nereye gittiğinizin, ne yediğinizin, havanın nasıl olduğu, cebinizde kaç paranın olduğu, hayatınızda bugün canınızı sıkan şeylerin o zaman bir önemi yoktu. Onun yanında olmak, onunla birlikte olmak yeterliydi. Çünkü o bir mucizeydi. Ve halen de öyle.

 ------------------------------------

 Başarı öyle kucağınıza gökten inmeyecek. Altın tepside de sunulmayacak. Onu aramanız, onu kovalamanız gerekecek. Tam yakaladım dediğinizde, avıçlarınızın arasından kayacak. Çalışacaksınız, çabalayacaksınız, ter dökeceksiniz. Zorluklara ve başarısızlıklara göğüs germeniz gerekecek. Hayal kırıklıkları yaşayacaksınız. Başarı zannedildiği kadar erken gelmeyecek. Gerçek başarı kimseye zamanından önce gelmemiştir, gelmeyecektir de. Bir gecede kazanıldığı zannedilen başarı aslında o kişinin yıllarını almıştır.

 ------------------------------------

 Vizyon geleceği hissedebilmektir. Olacakları önceden görebilmektir. Önündeki engeller ne kadar büyük olursa olsun, ardındakileri hayal edebilmektir.

 ------------------------------------

 Başarının sırrı için çok uzağa bakmana gerek yok. O sır senin içinde, kendi yüreğinde. Yürekten arzuladıkların varsa, başka bir şeye ihtiyacın yok. Bilmiyorsan öğrenirsin, korkuyorsan cesurca ilerlersin, engeller varsa parçalarsın, çıkmazdaysan yıkar geçersin. Yanan bir ruhtan daha güçlü bir silah yoktur. Arzu varsa, çıkış yolu da vardır. Arzu imkansızı mümkün yapar. Bir yol yaratabilirsiniz, bir yol yokmuş gibi görünürken. Arzunun karşısında hiçbir şey uzun süre dayanamaz.

 ------------------------------------

 Ama öyle bir an gelir ki, dayanacak gücünün kalmadığını hissedersin. Korkarsın, kendini zayıf hissedersin. Bırakın mücadele etmeyi, yorganının altına girip saklanmak istersin. Kimseyle yüzleşmek istemezsin, kendinle bile. Hayallerine acı acı bakarsın. Ama sabah kalktığında, evden çıktığında, içinde tekrar kıvılcımlar çakar. Sert bir rüzgarın esmesi gibi tekrar alevlenirsin. Tüylerin diken diken olur. Pes etmek ruhunda yok. Başarmak istiyorsun, bunun başka bir anlamı yok.

 ------------------------------------

 Büyük başarılar çoğunlukla hayatımızdaki trajedileri takip eder. Bazılarınız fazla başarı sağlamayan jenerasyonlardan geldiniz. Çalıştılar, çabaladılar, mücadele ettiler ama büyük bir başarı kazanamadılar. Şimdi sizin önünüzde bütün hayatınız var, bu geleneği kırma şansınız var. Başlangıçta hangi yeteneklere ve artılara sahip olduğunuz önemli değil, önemli olan içinizde yanan ateşiniz, yaşama sevinciniz. O ateşi söndürmezseniz, eksiklerinizi tamamlayabilirsiniz. Yani başarmanız için mükemmel olmanız gerekmiyor. Sadece büyük bir kalbiniz olsun. Yürekli olun, cesaretli olun.

 ------------------------------------

 Birisine bir iyilik yaptınız. O ise size teşekkür etmedi, tam aksine memnun olmadı, daha fazlasını istedi, üstüne üstlük size kızdı, sizi suçladı. O kişiye bir daha yardımcı olmak ister miydiniz? Peki sahip olduğumuz zenginliği fark etmezsek, onlar için minnettar olmazsak, sürekli yakınırsak, yaratıcının bize daha fazlasını verebileceğini nasıl düşünebiliriz?

 ------------------------------------

 Neden sürekli kendine işkence çektirip duruyorsun? Biraz olsun sakinleş, hayatında yaşadığın karmaşanın ve koşuşturmanın içinden sıyrıl. Bir adım geri çekil, kendine ve hayatına daha geniş bir perspektiften bak. Hayatının en önemli öğesi sensin. Dünya bir yana, sen bir yana. Önemli olan sensin, bankada kaç paran olduğu değil. Önemli olan sensin, yaşadığın ev, giydiğin kıyafetler değil. Sen olmazsan, hiçbir şeyin değeri yok. Elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. Gereken mücadeleyi veriyorsun ve vereceksin de. Ama kendinle mutlu ve barışık olmayı öğrenmelisin. Sen sen olduğun için, o anda elinden gelenin en iyisini yaptığın için.

 ------------------------------------

 Bu dünyada milyarlarca insan yaşadı, adlarını bile bilmiyoruz. Birkaç günlüğüne buradasın. Ondan sonra gideceksin. Hayatın elinin altından kayıp gidiyor. Hayat kısa. Hayatını umutsuzluk içinde, kendine acıyarak ve şikayet ederek geçirme. Elinden gelenin en iyisini yap ve hayata inan.

 ------------------------------------

 **Özgüveniniz yüksekse, fırsatlar size heyecan verir. Özgüveni düşük insanların aradıkları ise emniyet ve güvencedir. Buradaki seçimler özgüvenin seviyesini gösterir....

Sayfalar

Popüler Yayınlar