Kendini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kendini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kendimize Yaptığımız Hatalar

KENDİMİZE YAPTIĞIMIZ HATALAR

KONTROLÜ ELE ALIN

İnsanlar akıllı olmayı zekâ ile değerlendirirler ancak bence öyle değil eğer siz mutlu olmayı biliyorsanız anınınızı dolu dolu ve kaliteli zaman geçiriyorsanız siz akıllı bir insansınız.

Akıllı bir insan öfkelenmeyi seçmez kendini disiplin altına ve hâkimiyet altına sokar. Kaygı, depresyon yerine çözümlemeyi bilir. Eğer problem halledilemiyorsa farklı çözümler de yeterli gelmiyorsa bile mutluluğunu buna bağlamaz. Kendi problemlerini kendisiyle bağdaştırmayan onları ayrı sorunlar olarak gören ve bunların da çalışmayla halledileceğini bilen insan akıllı insandır.

Yaşamınızın her anında ne hissetmeyi tercih ederseniz onu hissetme yeteneğinize güvenlisiniz. “Sevindirici bir şeyler olsun ki sevineyim” yanlış bir düşüncedir. Duygular kendiliğinden olan şeyler değil, seçtiğiniz tepkilerdir. Dolayısıyla hissetmek istediğiniz duyguyu seçebilirsiniz.

Mutlu olmak için sadece bir şeyleri elde ettikten sonraya bağlamak sonsuz bir istek olan elde etme duygusundan dolayı hiçbir zaman doyurulamayacak duygudur.

Duygularımız düşüncelerimizden dolayı mutlu oluyor veya çöküntüye uğruyorsa o zaman düşüncelerimize yön verip mutlu olmak bizim elimizdedir.

Buna şuan inanmıyor olabilirsiniz ama benim durumum farklı borcum var, sevgilimden ayrıldım, karımdan boşandım, işim kötü, batak içindeyim, beş parasızım, kredi çektim ödemeye çalışıyorum, şuyum yok buyum yok, güzel değilim vs. bunlar size tanıdık geldi değil mi?
Çünkü aynı durumları hepimiz yaşadık hatta sorunların çoğu geçici durumlar olmasına rağmen mutsuz olduk.

Belki de kabul etmiyorsunuz ancak beyin sizin değil mi? Oradan geçen şeyler de sizin eserinizdir. 

Ben size sorunları kabul etmeyin veya yokmuş gibi davranın demiyorum. Kendinize bu olay böyle ise neden üzülmeyi veya öfkelenmeyi seçiyorum diye sorun. Gerçekten öfkelenmek bana ne kattı? Ne katacak sorusunu sorun. Eğer soramıyorsanız ben söyleyeyim. Hastalıkların %70’ini çağıracaksınız. Mutsuz olacak depresyona gireceksiniz. Sosyal yaşamınız azalacak. Mutsuz olduğunuz için harcamalarınız artacak kendinizi başka şeylerle mutlu etmeye çalışacaksınız.

Tali önermenin reddedilmesi de mümkün değildir çünkü duygular düşüncelere gösterilen fiziksel tepkilerdir. Herhangi bir duygunun oluşabilmesi için beyinden mutlaka bir sinyal alınması gerekir. O halde ana ve tali önermeler ve dolayısıyla sonuçta doğrudur.

O zaman şu soruyu sormak yararlı değil midir? Bu sert hareket bana bir yarar sağlar mı? 

Başkalarının sözleri veya davranışları nedeniyle üzülmek kendinizi cezalandırmanızdır. Aslında durum şudur başkalarının hareketleri nedeniyle kendime olumsuz düşünler gönderdim ve kendimi üzdüm. Yani insanları kendimden daha fazla ciddiye aldım.

Ya da yükseklik korkunuz var. O zaman yüksek bir binaya çıktığımda kendime olumsuz düşünce gönderdim ve kendimi korkuttum.


Mutsuz olmak için gülümseme anında 17 kas, çatma halinde 43 kas çalışıyor. Demek ki mutsuz olmak vücut için bile çok zor.

O halde yapmanız gereken aklınızı başınıza alıp istediğiniz şekilde hissetmek ve davranmanız yapabileceğiniz durumlardır.

Hayatımız anlardan oluşuyorsa ve o anların sonuçları geçmiş ve geleceği hazırlıyorsa o zaman anın tadını kesinlikle bilmemiz onu mahvetmemiz gerekir.

Eğer başkalarına çok fazla kızıyorsak veya kendimizi mutsuz ediyorsak kontrolü onlara vermişiz demektir. Yani bizim mutluluğumuz onların onaylamalarına bakıyor.

Her insan sizi sevmek zorunda değil, siz de sevmek zorunda değilsiniz. Mükemmel değilsiniz kusurlu olabilirsiniz ancak bunları kabul edebilmeniz önemli ben bu şekildeyim ve bu şekilde yaşamayı seviyorum/seveceğim demeniz sizi eminim bir kat daha rahatlatacaktır.

Hayat adil değil, onlar kadar zengin değilim diyebilirsiniz. Ancak herkes zengin değil ve zengin olmayan insanlar mutsuzdur yapıştırması sizi izlediğiniz televizyonlar, çevreniz kendinize bu etiketi vermenizi istedi. İşte bu tamamen para odaklı yaşamın mutsuzluğu getirmesinden kaynaklanıyor.

İnsanlar parasızlıkta her zaman ne yapalım böyle geldik böyle gider tarzı bir hayat benimsemişlerdir. Bizim babadan bir şey kalmadı tarzı yaklaşımlar gösterirler. Hâlbuki mutlu insanlar ne istediğini bilen bu ortamı yaratmak için nelerden fedakârlık yapmaları gerektiğini bilen insanlardır.



İLK SEVDİĞİNİZ İNSAN KENDİNİZ OLUN

Kendinizi sevmiyorsanız başkalarına değer vermeniz sevmeniz çok zordur.

Fiziksel veya maddesel durumlarınız kendinize engel olmasın.


Hoşlanmadığınız fiziksel özellikler varsa ve değiştirebileceğiniz şeylerse kilo vermek, saç düzeltmek, estetik olabilecek özellikler gibi … Bunları değiştirebildikleriniz değiştirin.
Konuşmayan biriyseniz programları seyredin. Bunları kendiniz tekrarlayın. Kendinizi karşıdakinin yerine koyup farklı konuşmalar yapmaya başlayın.
Kariyeriniz veya işiniz iyi değilse televizyon seyretmek, boş oturmak yerine kitap okumak, kursa gitmek, eğitim sitelerine kaydolmak veya görsel eğitim setleri alın. İnternet de çok büyük bir bilgi portalıdır. Bu şekilde bile fazla harcama yapmadan kendinizi geliştirebilirsiniz.

Bir çok insanın geldiği nokta yeteneklerinden çok çalışmaları azimleri sonucudur. (Sporcular bile!)
Yani yetenek bile bir yere kadardır. Sadece yetenek de yetmez azim ve hırs ister. 

Aşağıdaki durumları bırakın.

Kendinizi aşağılayıcı tavırlardan vazgeçin.
Sizi övdüklerinde yok ya öyle değilim. Şundan dolayı demek kendinizi reddetmektir. Ancak mütevazılığı yitirmeden teşekkür etmeyi bilin.
Görüşünüze kulp bulmak sizi daha fazla içinize yönelmeye sağlar. Bunu yapmayın.
O durumu parayı mevkii hak etmediğinizi düşünmek.
Gereksiz harcama yaptığınızı düşünerek mutlu eden şeylerde vaz geçmek. Aşırıya kaçmadan alacaklarınızı aylık olarak bölün. Örneğin harcama olarak aylık bu kadar kendime ayırıyorum deyin ve bu miktarı kendiniz için harcayın.


Kendinize öz saygınız olsun. İnsanları ve kendinizi olduğu gibi kabul edin ve eleştirmeyin.

Şikâyet etmek hiçbir insanın sevmediği şeylerdir. Sizin ve etrafınızın enerjisiniz düşürür. Değiştirmek istediğiniz durum var. Evde işte olabilir. Ancak bu durum değişmedi ise şikayet etmek bir şeyi değiştirmez. Örneğin iş için durumlar istediğiniz gibi değil ise gerekirse ayrılırsınız. Ev de ise bu durumu nasıl değiştireceğinizi kendi aklınızla bulmalısınız.

Belki de kendinizi aşağılamanızın bir nedeni var. Bu şekilde rahatlıyorsunuz. Örneğin ben şunda kötüyüm deyince insanların sizi daha çok sevgi/saygı duyacağını düşünüyor olabilirsiniz. (Kabul etmeseniz bile bilinçaltına gönderiyorsunuz.) Ya da kendinizi daha iyi olmak için uğraşmaktan kaçınmayı sağlıyorsunuz. Ya da daha az riskli olduğundan böyle davranıyorsunuz.

O zaman artık bunlardan kaçının.


Onaylanma gereksinimine son verin.

Hayatımızın büyük bir alanda denetlenerek ve istemediğimiz durumları kabullenerek geçirdik. Aile ortamında, okul ortamında, iş ortamında, devlet veya sosyal ortamda bastırılmış duygular ile yetiştik ve insanlara kendimizi onaylatarak onlara kendimizi sevdirmek veya eleştirilmemek istedik.

Ancak onaylanmanın kendinize ve karşınızdakine mesajınız şudur. Senin düşüncen benimkinden daha önemlidir.

Tabi ki takdir görmek iyi bir şeydir ancak bu bir istekten çıkıp ihtiyaç ve istemsiz hareket haline gelirse büyük bir yanlışın içine sürükleniriz.

Bunu yeri geldiğinde aileler çocuklarının duygularına bizim önem vermeyerek sanki onların sahipleri (köleleri)  gibi psikolojik işkenceyle davranmaları çok yanlış sonuçlar doğurur. Kendini kabullenemeyen ve güvenemeyen birey olmasını sağlar. O yüzden onları güven içinde ve özgür onay verilerek eğitilmelidir.

Bir çok sözümüzde aslında onay olduğunu fark etmeyiz bile.
Örneğin sensiz ben ölürüm gibi bir söz sen olmadan ben değersizim dolayısı ile aslında ben değersizim sen olunca değerim oldu demiş olursunuz. Bunu aslında kendinize şöyle demelisiniz ben değerliydim ve sen olunca daha değerli bir hayat olacağını anladım.


BAĞIMSIZLIK

Özellikle Türkiye ortamında aileden kopmak aile için yasak bir durumdur. Bu özgüveni olmayan ailenin çocuğuna kendi başına ayakta duramazsın mesajıdır.
Hayvanlarda gözlemlenen doğanın gerçeği özgürlük biz de ne yazık ki bağlılıktan ayrılmak olarak addedilir.
Aslında durum böyle değildir. Çünkü bağımsızlık ilerlemenin ve hayata hazırlanmanın sonucudur.

Unutmayın;
“Herhangi bir ilişkide iki insan tek insan haline gelirse, sonuç iki yarım insan olur.”

İtilip Kakılmak

İnsanlar tarafından itlip kakılıyorsanız bunun nedeni onlara bunu bu şekilde davranmaları gerektiği sinyalini vermeniz. Başkalarına kendinize bu şekilde davranın diyemezsiniz. Ancak bunu öğretebilirsiniz. Bu zaman alır çünkü şimdiye kadar böyle bir durumla davranmamışsınızdır.
Hoşuna gitmeyen durumlarda bana neden böyle davranıyorlar sorusu yerine bana böyle davranacak ne öğretmiş olabilirim sorusunu sorun.
Kendinize odaklanın ve durumu değiştirmeye başlayın.


Bağımlılıktan kurtulmak için yöntemler. 
Size hükmetmek isteyen inşalara “hayır istemiyorum” deyin ve tepkisini ölçün.
Rahatsızlık veren kişilere duygularınızı açıklayın ve istediğiniz şekilde davranın.


Patronunuz aileniz çocuklarınız sizi bir çok durumda onaylamayacaktır. Ama bu davranışlar sizin kim olduğunuzla ilgili değildir ve her zaman takdir edilmeyeceksiniz.


Sizi hükmeden insanlardan onların yanında olmadığınız halde rahatsızsanız onlar tarafından denetleniyorsunuz demektir.

Kendinize saygı duymanız önemlidir. Bu nedenle kitap okuyarak veya parası az bile olsa sevdiğiniz işi yapın. Bağımlılıktan kurtulun.

Etkili yaşamanın yolu bağımsızlıktır. Bağımsız olmaya çalışın böylece daha çok saygı toplarsınız genellikle de sizi daha çok bağımlı kılmaya çalışan insanlardan.


Öfkelenmek

Öfkelenmenin nedeni neden benim gibi değilsindir mesajından oluşur. İnsanları yaptıkları hatalarda benim gibi olsaydın yapmazdın ne kadar salaksın imajı yatar. Öfkelenmeyi erteleyerek bunlardan kaçınabilirsiniz. Örneğin öfkelendiğiniz zaman bunu 15-20 saniye erteleyin. Çocuğunuza öfkeleniyorsanız gerçek bir öfke yerine sahte bir öfkelenme ile duygunuzu belli edin. İnsanların sizin gibi olmayabileceğini hata yapabileceğini kabul edin. Onlarında bazı işleri yapabilmek veya öğrenmek için zamana ihtiyaç duyduklarını bilin.

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ İNSAN

Hiç kimseye dil, din, ırk ayrımı yapmazlar, herkes gibi görünmelerine rağmen ekonomik, ırk veya herhangi bir özellikten bağımsız farklı özelliklere sahiptirler.

Hiçbir zaman rütbeye, oturduğu alana veya eğitim düzeyine göre ayrım yapmazlar.

Mutlu olmayı sever, yaşamaktan keyif alırlar. Rahattırlar. Şikâyet ederek veya işlerin istediği gibi olmadığını belirterek demorilize olmazlar.

Yaşamında zevk alır. Heyecan duyacağı her şeye istek duyar. Yaşamda yer alarak çalışarak alınabilecek her şeyi alır. Bazı koşulların değiştirilmesi gerekiyorsa bunun için uğraşır ve yaptıklarından memnun olur.

Şikayet etmez, kıskanmaz, içlenmez, sızlanmazlar. Bazı durumları olağan kabul ederler. (Kış, yağmur, trafik, hastalık gibi) Gerektiğinde durumları kabullenir. Bu gerçeklik bile onlara keyif verir ve zevk alırlar. Bir şeyleri sevmemeye çalışmaz.

Sağlıklı ve aktif olurlar. Yaşadıkları olayları düşünüp suçluluk ve gerginlik duymazlar. Hata yaptığında bir daha bu hatayı yapmayacaklarına söz verir ve yapmazlar.

Başkalarına sinirlenmek yerine onları dikkate almamayı tercih eder. Başkası yüzünden üzülmek yerine oradan gider veya konuyu kapatırlar.

Yönetmeye veya yönetilmeye ihtiyaçları yoktur.

Geleceğinden endişe duymazlar. Gelecek ile ilgili takıntıları bırakır. Onlarla ilgili didik didik plan yapmazlar. Ancak bu onların geleceğini düşünmediği anlamına gelmez.

Her zaman sakin olunamayacağını bilirler. Ancak bunlar içinde korku duyarak zamanını öldürmezler.

Belirsiz şeylerde karşılaşacağı şeyleri sever. Her zaman fırsat olmayacağını bilir ancak değişik şeylerde ona verecek şeyler olduğunu bilir.

Ertelemeyi sevmez. İşine odaklanmayı sever.

Eğlenmeyi bilir eğlenmek için beklemez her durumun eğlendirici yanını görür.

Bağımsızlığı sever. Ailesine sevgisi vardır. Ancak bağımsız davranmayı da bilir.

Kendi özel yaşamına dikkat eder.

Kendini düşünen, bağımlı olmuş ve sağlıksız kişiler tarafından sevilmez çünkü özgürlüğünden de ödün vermez. Böyle gereksinim duyan kişilerin hem kendisine hem de karşısına zararlı olacağını düşünür.

Onaylanmaya ihtiyacı yoktur. Bireysel motivasyonu ile de hareket edebilir. Başkalarının takdirine ihtiyacı yoktur ya da bir ödül talep etmez. Yaptıklarının ve söylediklerinin sevilip sevilmediğine bakmaz.

Açık dürüst konuşur insanları memnun ve tatmin etmek için kelimelerin arkasına saklanmaz.

Ona eleştiri yapıldığında saldırı yapmaz. Söylenenleri kendi filtresinden geçirip bunun doğruluğuna bakar. Buna göre eleştiri yapıcı ise bunu kendisini geliştirmek için kullanır.

Farklı olmayı sever. Başkalarının yönlendirilmesine ihtiyacı yoktur.

İş yapmayı seçer çünkü işin zamanlaması olmadığını bilir. İşlerini bitirir.

Keşke kelimesini kullanmaz.

Karmaşık olaylarda şok olmaz çünkü her sorunun çözümleneceğini bilir.
Başkalarının farklı davranışlarını tavırlarının anlar ve net olarak görür. İnsanları demorilize eden sorunları anlar ve güler geçer.

Tehdit kavramını bilmez bu yüzden onun güveni başkalarını tehdit edici hale getirir.

Saçma kavgalarda taraf seçmez. Dolduraşa gelmez. Kavga etmek değişim sağlayacaksa dövüşmeyi seçer. İnsanlara yardım eder.

Yüzeysel insan değildir. İnsanları ona göre değerlendirir.

İnsanları demorilize eden sözler kullanmaz. Kötü, yorgun, hasta görünüyorsun gibi sözler kullanmaz.

Güzel yaşamayı sever. Sporunu yapar.

Olayları çarpıtmayı sevmez.

İnsanların kendilerinin de davranışları bazen acımasız olabilir. Ancak bunu onlarında kendi kararlarını vermelerini ve tercihleri olduğunu kabul eder.

İnsanlar hakkında konuşmayı ve başarı ya da başarısızlıklarına odaklanmaz. Onların hakkında başkalarıyla değil konuyu ilgilendiren kişiyle konuşur. Etkili yaşamaya çalışır. Böylece başkalarının boş işleriyle uğraşmaz.

Kendini Gerçekleştirmiş İnsan Nasıl Olur?


“İç huzuru yakaladığınızda ve kendinizle ilgili hisleriniz gerçekten olumlu olduğunda, başkaları tarafından kontrol ya da manipüle edilmeniz neredeyse imkansızdır.” iREM...

Kendi omzuna tırman… Başka nasıl yükselebilirsin ki!?.
Nietzche

Kendini Gerçekleştirmiş İnsan Nasıl Olur?

1- Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler.

2- Bağımsızlıklarına çok düşkündürler. Aileye güçlü bir sevgi ve bağlılık duymalarına rağmen, ilişkilerinde bağımsız olmaya özen gösterirler.

3- Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir.

4- Onay aramak gereksinimleri yoktur. Övgü ve ödül talep etmezler.

5- Çok açık ve dürüst konuşurlar, çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler.

6- Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler.

7- Kendilerini şikâyet etmeden kabullenirler. Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler.

8- Doğal yaşamı takdir ederler. Başkalarına eğlenceli gelmeyen şeylerden zevk alma yetenekleri vardır. Gün batımını izlemek, ya da kırlarda küçük bir gezinti yapabilmek, doğum
yapan bir kediyi izlemek onlar için mükemmel bir şeydir ve şükran duyarlar.

9- Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar.

10- Gereksiz kavgalarda asla taraf olmazlar.

11- Hastalık hastası değildirler.

12- Dürüsttürler, asla yalan söylemezler, olayları çarpıtmazlar.

13- İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar.

14- Titizlik ya da düzenlilik gibi dertleri yoktur, verimli yaşamaya bakarlar. Organizasyon nevrozundan bağımsız oldukları için yaratıcıdırlar.

15- Bu insanların müthiş bir enerjileri vardır. Enerjileri doğaüstü değildir, yalnızca yaşamı ve yaşamdaki aktiviteleri sevmelerinin bir sonucudur.

16- Şiddetli bir merak duygusuna sahiptirler. Hep araştırır, yaşamlarının her anını kavramak isterler. Her insan, her varlık ve her olay, daha çok öğrenmek için bir fırsattır.

17- Başarısız olmaktan korkmazlar, hatta onu sevinçle kabul ederler. Bu insanlar, kendilerine zarar verecek duyguları yok etme ve kendilerine verdikleri değeri artıracak olanları doya doya yaşama yeteneğine sahiptirler.

18- Bu mutlu insanlar, asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar. Basitçe 'her şey yolunda, biz yalnızca farklıyız. anlaşmak zorunda değiliz' derler. Bir tartışmayı, kazanma ve karşısındakini konumunun yanlışlığına ikna etme gereksinimi duymadan, burada keserler.

19- Değerleri dar değildir. Kendilerini tüm insan ırkının bir parçası olarak görürler. daha çok düşman öldürmekten sevinç duymazlar.

20- Kahramanları ya da putlaştırdıkları insanları yoktur. Herkesi insan olarak görür ve hiç kimseyi kendilerinden önemli konuma getirmezler.

21- Başkalarının yeteneksizliği nedeni ile kazanmak yerine, zaferi kendi çabaları ile elde etmeyi yeğlerler.

22- Komşularının ne yaptığını fark etmezler, çünkü var olmakla meşguldürler.

23- En önemlisi bu insanlar 'kendilerini severler'. Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Elbette sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal paralizasyona götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler.

24- Hatalı alanlardan bağımsız insanlar, mutluluğu kovalamazlar, sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur. Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir.  

   Dr. Wayne Dyer - Kendini Gerçekleştirmiş İnsan Nasıl Olur?

Sayfalar

Popüler Yayınlar