iletişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iletişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Anne ve Genç Kızları Arasındaki İletişim


Anneler doğduğu ilk andan itibaren kızları gelecekteki en iyi arkadaşlarıdır. Bir anne kızıyla her türlü şeyi konuşup paylaşabilmeli, destekçi olmalı, sorunlu olduğu konularda anlayış göstererek yetişkinliğe doğru giden kızına yardımcı olmalıdır. Ama bazen bu yardım metodları işleri arap saçına döndürüp karıştırabilir, yanlış anlaşılmalara dönüşebilir anne ve kız arasından çatışmalara sebebiyet verebilir.

Gençler ve yetişkinler arasındaki kuşak farkları iletişimi etkileyebilir. Özellikle yeni genç kızlığa adım atmış kız çocuklarından agresiflik, 
dengesizlik, kıskançlık, şımarıklıkları, kendini bir şey zannetme, ben oldum havalar anneleri de şaşırtır ve anneler bu durumlarda nasıl davranacağını zaman zaman şaşırmış duruma da düşebilir.İşte bu konuda annelere müthiş bir sabır görevi düşüyor. Bununla beraber anlayışlı olabilmek ve doğru şekilde akıllıca davranmak oldukça iyi sonuçlar verir.

Bir anne her şeyden önce şunu bilmelidir ki kızı bir geçiş noktası yaşamaktadır. Bu geçiş çocukluğu geride bırakıp gençliğe merhaba olduğundan çocuk gençlerimizde zaman zaman bunalımlı zaman zamanda aşırı hareketli dengesiz bir halde gençliğe alışana dek sürer gider. Bu zamanda hormonlar vücuda adapte olmaya çalışmakta bir yandan da aile içerisinde çocukluktan çıkıp gençliğinin verdiği duyguları neticesinde kendini gençlik sınıfında kabul ettirme çabasına düşer genç birey… Farklı bakış açılarıyla, yeni dünyasını keşfederek duygu ve düşüncelerle kendini ifade etmeye çalışırken anne,baba ve kardeşle uyumsuzluk içine de düşebilir,düşecektir de…Hiçbir çocuğun bu döneminde her şeyin aynı kalması beklenemez fakat anne ve babanın olaylara yaklaşımı çocuğa iyiye doğruya yaklaştıracağı gibi kötüye ve yanlışa da çekebilir.

Burada özellikle anneye büyük bir görev düşmektedir. Konumuzun ana başlığında da belirtildiği gibi “anne ve kız” iletişimi bu dönemlerde oldukça önemli geleceğinde temellerini daha güçlü kılacaktır. Doğru bir anne ve çocuk ilişkisi her şeyden önce güveni bir hazine kılar. Bir annenin kızına, bir kızında anneye duyduğu güven oldukça kuvvetlidir.

Bilindiği gibi bu gençliğe ilk adım çağların en önemlisi olduğundan bir anne öncelikle iyi bir dinleyici olmalıdır. Kızını iyi anlayabilmelidir. Kızının iç dünyasında neler olduğunu algılayabilmelidir. Bunu davranışlarından da çıkarabileceği gibi konuşarak iletişimi kuvvetlendirmelidir. Genç kızın güvenini kazanarak ona anlayış ve sabır göstererek çocuğun bu fırtınalı döneminde uzaklaşmak yerine daha da yakınlaşmayı denemeli ve yakınlaşmaktan iletişim kurmaktan asla vazgeçmemeli doğru iletişimi kurana dekte gerek sözlü, sözsüz gerekse temas halinde gerekse çocuğunuza sevginizi hissettirerek çocuğunuzla iletişimi iyileştirmelisiniz.

Bu zamanlarda annelerin otoriter tavırları bu iletişimi ne yazık ki fazlasıyla zedelemektedir. Elbette ki çocuğunuza koyduğunuz kurallarınız olsun, olmalıda fakat bu kuralları bazen esneterek çocuğunuzun gönlünü kazanabilir, farklı düşüncelerine ortak olmayı deneyebilirsiniz. Unutmayın kurallar çiğnenmek için vardır sözü her zaman yerde geçerlidir yasak olan şey her zaman cazip geldiğinden bu yaşlardaki çocuklar bunlara karşı aşırı bir ilgi gösterir. O yüzden çocuğunuzun yasaklarla büyütmek yerine onunla arkadaş gibi bir tavır içersine girerseniz onu kaybetmek yerine fazlasıyla saygıyla, sevgiyle ve güvenle kazanmış olursunuz. Çocuk iyiyi kötüyü abartıya kaçmadan tabiki de sizin kontrolünüz içersinde deneme ve yanılmayla öğrenecektir. Bir bebeğin düşe kalka yürümeyi öğrendiğini hepimiz biliyoruz. O yüzden bırakalım gençlerimizde sizinle paylaşarak yaşasın kendine ait küçük özgürlüğünü… Çocuğunuza kendi kararlarını verebilme hakkı tanıyın. Bu onun hem gelişimini hem de az da olsa gururunu okşayacaktır…

Bir anne olarak sadece konuşabilmekle ve ona karar verebilmesinde küçük özgürlükler tanımakla sadece iş bitmiyor. Ona zaman ayırabilmelisiniz. Bu zaman dilimleri inanın sizin ona en yakın olduğunuz zamanlar olacaktır. Öyleyse alışverişe birlikte gidin, yemek yapın,sinema izleyin farklı aktivitelerde kızınızı keşfedin… Fikirlerine değer verip konu hakkında görüşlerini alın. İlgilenin, sevginizi gösterin en iyi arkadaşı olduğunuzu bilmesini sağlayın. Bunları yaparken hem siz hem de kızınız kendini daha iyi hissedecektir. Bu tür zaman dilimleri ilişkiyi daha da kuvvetlendirirken kızınız hakkında size en iyi ipuçlarını verir. Sizde bir anne olarak herhangi bir soruna karşı ona göre tedbirinizi rahatlıkla alırsınız.

Ergenlikte duyguların önemi kadar fiziksel değişimde çok önemlidir. Belki genç kızlar bu durumdan rahatsız olduğu gibi memnunda görünebilir. Bazıları için fiziksel değişimler normalken bazılarınaysa kabus görünebilir. Genç kızlarda en çok görünen sorun korku,endişe,utangaçlıktır. Sizde bu durumlardan geçtiğinizi hatırlayarak kızına hoşgörüyle yaklaşın ve kendinizi onun yerine koyup kendi gençliğinizden komik anılarınızı anlatarak onu sakinleştirebilir, eğlendirebilirsiniz. Eleştirerek değil empati yaparak sevgiyle bu durumların üstesinden gelmesini sağlamaya çalışmalısınız. Sonuçta onları eleştirmeniz utangaçlığını, korkuların ve endişelerini yok etmediği gibi üzerinden atması yerine onlara sıkı sıkıya sarılmasını sağlar. Siz burada yapacağınız şey onu genç kızlığa hazırlamak olmalıdır.

Genç kızlarda ya da genç erkeklerde görülen bir ergenlik konusu da gece yatış saatleridir. Bazı anne babalar bu konuda çok geniş davranışlar sergilemektedir. Fakat bu çok büyük bir yanlıştır. Çocuğunuzu bebeklik çağından itibaren bir yatış rotasına alıştırmanız gerekir. Bu sayede bu konuda asla taviz vermeyeceğinizi bilerek ergenliğinde de bu sorunun üstesinden gelmeyi rahatlıkla başarabilirsiniz. Hem sağlık açısından hem de hormonların dengesi açısından mutlaka düzenli bir uyku uyuması gerektiğini asla unutmayın. Uykusuzluk çok ciddi bir sorundur strese, kilo alımına, depresyona bile sokar o yüzden bu konuda asla ödün vermeyin.

Bir başka ergenlik sorunumuz teknoloji… Ne yazık ki bilgisayar ve tabletler bugün küçük çocukların bile elinde oyuncak halini almış durumda.. Biz ülkeler geliştikçe ne yazık ki birçok sorunu da beraberinde getiriyoruz. Bilgisayar radyasyon yaydığı üze , psikolojik dengeyi de çok ciddi anlamda bozmaktadır. Çocukların ve gençlerin bu cihazlarla çok içli dışlı olmadan zaman sınırlaması koyularaktan zaman geçirmesi çok doğrudur. Bu cihazlarla uzun süre zaman geçirmek aileden kopartarak bilgisayara bağımlı hale dönüştürmektedir. Bu yüzden lütfen gençlerimize kotalı kullanacakları internetler sağlayarak erişimini en aza indirmek onun ruh sağlığına ve gelişimine yaptığınız en doğru kararlardır.

Zamanının dolu geçmesine olanak verin. Tabiki sizin seçtiğiniz değil onun seçtiği bir aktiviteyle zamanının eğlenceli, keyifli ve öğretici bir şekilde doldurmasını sağlayıp, gençleri yönlendirmek ona yapılan en büyük iyiliklerden biridir. Özellikle genç kızları spor, dans, tiyatro ve müziğe yönlendirmek ilerde onun neyle ilgilenebileceğini belirlemesi için güzel bir fırsat olacaktır.

Evden çıkıp arkadaşlarıyla bir şeyler yapmasına olanak verin. Sürekli evde oturması çocuğun ruhunda üşengeçliğe yol açar. Kendi dünyasına çekilmesin, içine kapanmasına neden olur. O yüzden haftada 3 gün spor, müzik, resim vs. yapabileceği bir kursa yazdırmanız hem arkadaşları olmasına hem de bir şeylerle uğraşmasına sebebiyet verir. Çocuklarınızı tembelleştirmek yerine üretici olmasına yardımcı olun.

Genç kızlarımız ergenlik çağında meraklı olabilir. Biz bir anne olarak ona en yakın kişisiniz. Bu yüzden onun dile getiremediklerini siz ona anlatarak bilgili olmasını sağlayın. Örneğin cinsellikle ilgili bilmesi gereken her şeyi sizden öğrenmesini sağlamalısınız. Kulaktan dolma bilgiler onu hem yanlış yönlendirecektir. Aşk hakkında sevgi hakkında da sizden öğreneceği pek çok şey olduğunu unutmamalısınız kızınızın. Eğer sizde bu konuları onunla konuşmaktan çekinirseniz bu soruların cevabını çok başka yerlerde arayacaktır. Buda onu yanlış bildikleriyle yanlış yerlere sürükleyecek yanlış kişilerle sevgi yaşamasına neden olacaktır. Sizin ona anlattığı gibi onunda size anlatmasını ve soru cevap şeklinde bu tür bilgi açlığını kapatmasını sağlayın.

Artık kızınızın çocuk değil genç kız olduğunu algılamalısınız. Ona çocuk gibi değil genç bir birey olarak davranmanız gerektiğini bilmelisiniz. Bu yüzdende o değişirken sizde bu yeni duruma alışmalı kendinizi onunla birlikte yenilemeli bu farklılıklara açık olmalısınız. Eğer siz onu çocuk gibi görür onun değiştiği gibi sizde kendinizi değişmezseniz bu aranızda bir sorun oluşturacaktır ve çocuk anlaşılamamaktan şikayetlere başlayacak aradaki küçücük problemler büyüyecek öyle dedin böyle dedin davasına gidecek olaylar uzayacaktır. Çocuğunuzun bir karakter sahibi olmasına izin verin,çocukluktan çıktığını bilincine varın bu yüzdenden çocuk sınıfında değil artık yetişkinliğe aday bir genç gibi hissetmesini sağlayın.

Ama bu anlattığımız tüm detaylar ona kaba,ukala ve şımarık olma hakkını vermez. Bu konuda çok esnek olmayın yani onunda aileniz ve çevre için biraz fedakarlık yapması gerektiğinin bilincine varmasını sağlayın. Söz gelimi ergenliğe girmiş olması onun büyüklerine saygısızlığını, terbiyesizliğini kesinlikle hoş göstermez. Böyle durumlarda onu kırmadan kelimelerinizi özenle seçerek sadece anne-kız olarak var olduğunuz bir ortamda düşüncelerinizi sevgi dolu, bir şekilde ona belirtmeniz gerekir. Kesinlikle yüksek sesle konuşmamalı ses tonunu vurgulayarak ama sakince anlatmalı kendinizi çok sinirlenseniz bile kontrol altında tutmanız gerekir. Her şeyin kendi içinde bir sınırı olması gerektiğinin bilmeli… Saygının çok başka bir şey olduğunu saygı olmadığı yerde sevginin de olmadığını anlamalı…

Ve son olarak genç kızınızdan sevginizi asla esirgemeyin ve ona bunu hissettirin sarılın,öpün süprizler yapın. Kızınız bilsin ki annem beni seviyor…Kızınız ve siz ne kadar yakın olursanız unutmayın kızınızın hayatı o kadar mükemmel olur.

İLETİŞİM KURARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 50 ALTIN KURAL

Her gün çok sayıda kişiyle değişik yollarla iletişim kuruyoruz. Kimileriyle karşılıklı konuşuyoruz, kimilerini telefonla arıyoruz, zaman zaman da mektup yazarak bağlantı sağlıyoruz.

İnsanlarla iletişim kurarken dikkat etmemiz gereken ilkeler ;

1. Karşınızdakini dinlemesini bilin.
2. Sabırlı olun.
3. Esnek olun.
4. Sizi dinleyenlerin anlayacağı sözcükler seçin.
5. İnsanların gönlünü almaktan korkmayın.
6. Sinirlerinize hakim olun.
7. Şaka yapacağınız zaman iyi düşünün.
8. Sorulara karşılık verin.
9. Konunuzu iyi bilin
10. Düşünmeden konuşmayın.
11. Sürekli dert yanan biri olmayın.
12. Karşınızdakilerin tepkilerine dikkat edin.
13. Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurun.
14. Gereksiz eleştirilerden kaçının.
15. Görüşlerinizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmayın.
16. Gürültü yapmayın ancak sesinizi duyurun.
17. Yüz ifadenizi kontrol edin.
18. Ayaklarınızı masaların üstüne koymayın.
19. Biri sizinle konuşurken işinizle meşgul olmayın.
20. Birisi konuşurken, önünüzdeki kağıtlara çiziktirmeyin.
21. Birisi konuşurken, başkalarıyla fısıldaşmayın.
22. Sözü başkalarının ağzından kapmayın.
23. Duman makinesi olmayın.
24. Yerinde, duramayan bir olmaktan kaçının.
25. Aynı sözcükleri dilinize dolamaktan vazgeçin.
26. İnsanlara ne yapacaklarını öğretmek merakından vazgeçin.
27. Çift anlamlı sözcüklerden kaçının.
28. Ne zaman susmak gerektiğini bilin.
29. Sözünüzü güçlü bir tonla bitirin.
30. Başkalarını kötülemeyin.
31. Öğütlediğiniz şeyleri kendiniz de uygulayın.
32. Yüksekten atmayın.
33. Herkesin işine burnunuzu sokmayın.
34. Size akıl danışılmadıkça öğüt vermeyin.
35. Olduğunuz gibi görünün.
36. Gereksiz yere zıtlık yaratmayın.
37. Adil davranın.
38. Böbürlenmeyin.
39. Başkalarının canını sıkacak esprilerden kaçının.
40. İnsanları terslemeyin.
41. Telefonda önce kendinizi tanıtın.
42. Ahizenin içine doğru konuşun.
43. Karşınızdakinin sözünü kesmeyin.
44. Arada bir şeyler söyleyerek dinlediğinizi belli edin.
45. Telefonda konuşurken bir şey yemeyin.
46. Gereksiz şeyler yazmaktan kaçının.
47. Yazdığınızı hiç değilse bir kez okuyun.
48. Ağdalı sözcükler kullanmayın.
49. Kötü haberleri yumuşak dille iletin.

50. Yazınızı, olumlu, gönül alıcı bir cümleyle tamamlaya çalışın.

Sayfalar

Popüler Yayınlar