Büyük başarılar, kolay kazanılmıyor. Fedakârlık, emek, sabır ve inanç
gerekiyor.
Bir de doğru çalışmak.
Doğru bir strateji ile çalışmak; başarının birinci kuralı.
Elbette ki zorluklar, engeller, sıkıntılar olacak.
Ama hepsini aşabileceğinizi görmek, başarabileceğinize yürekten inanmak; düştüğünüz yerden azimle kalkabilmek, hedefinize kilitlenmek, umuda sarılmak; sonuçta “Her şeye değdi” diyebilme mutluluğunu ve huzurunu getiriyor.
Bu mutluluk ve huzur; elinden gelenin en iyisini yapma duygusu, yaşanmaya değer.
ÖSS Eşit Ağırlık (EA) 2 birincisi Mücahit Erdoğan’la başarılarının sırlarını konuştuk.
O, bu işi bir numara olarak nasıl tamamladı?
Bir şampiyon olarak nasıl çalıştı, nelere dikkat etti?
Ne zaman hazırlanmaya başladı?
Kendini nasıl motive etti?
Sınavı nasıl yönetti?
Bütün bunları detaylarıyla, ÖSS’ye hazırlanan dostlarıma başarılı bir model olması ümidiyle, bir eğitimci gözüyle öğrenmeye çalıştım.
Mücahit’le mezun olduğu Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’nde konuştuk.
Okul, köklü ve çok başarılı bir lise. Geçtiğimiz yıl, kuruluşunun 160. yılını kutlamış. Bu yıl da, ÖSS’ye damgasını vurmuş İstanbul’un first class liselerinden. Sayısal 1 Türkiye ikincisi Emrah Doğan ve Sözel 2 Türkiye birincisi Ömer Faruk Topal da bu liseden.
Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’nin başarıları kadar mimarisi de çok etkileyici. Çok estetik bir tarihi mimarinin içerisinde, yüksek tavanlı rahat sınıflar, akıllı tahtalar, her sınıfta projeksiyon cihazları, laboratuarları ve başarılı kadrosuyla İstanbul’un Top Ten okullarından.
Okul müdürü Mücahit Yentürk’le de sohbet etme fırsatı buldum. Mücahit bey, işini severek yaptığı her halinden belli, pozitif enerji veren, dinamik, heyecanlı, coşku dolu sempatik birisi. Kayıt için gelen, pırıl pırıl, gözlerinden zekâ fışkıran çocuklarla ilgilenişine tanık oldum. Orada, çocukların gözlerindeki pırıltıyı hissettim. Heyecan duydum. Müdür beyin, onlara değer verişi, yüreklendirmesi beni çok etkiledi.
Elbette, bu başarılar kolay elde edilmiyor. Ülkemizde başarı çabuk harcanan bir değer, ne yazık ki. Böyle başarılı okullara, böyle başarılı öğrencilere neler yapılıyor bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var; (biraz karamsar olacak, ancak yine de söylemeliyim) ülkemizde en az takdir edilen şey; başarıdır, desem yanlış olmaz, herhalde.
Başarılı insanların önlerine engeller çıkarmada; herhalde, dünyada bizden daha ileri bir ülke yoktur. Sözle, “Marifet iltifata tabiidir” diye de sağda solda söyler dururuz. Ama icraatta, marifetli insanı, bin pişman etmede üstümüze yoktur.
Sonra da, bu insanlar neden başka ülkelere gidiyor diye ağıtlar yakarız.
Böyle muhteşem gençlerimizi görünce ben yine coştum. Oysa konumuz bu değil. (Bu arada; öğrenilmiş çaresizliklerin kırılması ile ilgili yazımı unutmuş değilim.)
Bu muhteşem başarısı için başta Mücahit’i, emeği geçen ailesini, İstanbul Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi öğretmenlerini, FEM Dershanesi Fatih Sultan şubesi öğretmenlerini tebrik ederim. Başarılarını yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.
Haydi,
şimdi arkanıza yaslanın ve bu beyin harikası arkadaşımızın söylediklerine kulak
verin.
180
sorunun hepsini doğru yapma niyetim vardı.
Çok büyük fedakârlıklarda bulundun. Büyük zorluklar aştın ve hayallerine ulaştın. Sonucu öğrenince neler hissettin? Mesela, öğrenir öğrenmez kendi kendine ne dedin? Neler düşündün? Böyle bir başarı hedefliyor muydun ve bekliyor muydun?
Böyle
bir başarıyı hedef olarak kendime koymuştum, çalışmaya başladığım zamanlar. 180
sorunun hepsini doğru yapmak gibi bir niyetim vardı. Ama sınav sonrası
sonuçlara bakınca pek bir ümidim kalmamıştı. Sonucu öğrenince ilk anda şok
oldum. Çünkü böyle bir sonuç beklemiyorduk. “Belki ilk on olabilir” demişti
rehberlikçimiz de. Şoku atlatınca çok sevindim tabi. Arkadaşlarım ve hocalar da
yanımdaydı, beraber paylaştık bu mutluluğu.
Kaç
puan ve hangi derslerden kaçar net yaptın?
SAY-2:
373, EA-2: 379 puan
Türkçe;
1 yanlış, Sos-1; 1yanlış, Mat1; 0 yanlış, Fen-1; 2yanlış, Ed-Sos; 2yanlış,
Mat-2; 0 yanlış, Fen-2; 3 yanlış.
Nereyi
tercih ediyorsun?
Cerrahpaşa
İngilizce Tıp ilk tercihim.
Hayırlı
olsun. Cerrahpaşa İngilizce Tıp’ı ne zamandan beri hedefliyordun?
Çalışmaya
başladım zamandan beri aşağı yukarı böyle bir hedefim vardı. Hatta 11. sınıfta
rehberlik dersinde geleceğe yazdığımız mektupta Cerrahpaşa İngilizce tıptan
mezun olduğumu yazmıştım.
İyi
bir hedefin varsa iyi bir başlangıç yap!
ÖSS’ye
hazırlanmaya kaçıncı sınıfta başladın?
9.
sınıftan beri dershaneye gidiyorum ama asıl çalışmaya 11. Sınıfta başladım,
demek daha doğru olur.
Başarında
en çok etkisi olan şeyler neler?
Çalışmaya
erken başlayıp yapılacak şeyleri önceden bitirmek, konularda eksik olduğumuz
noktaları tespit edip bunları gidermeye çalışmak.
Doğru
ve etkili bir program
Nasıl
bir programla çalıştın? Mesela, Matematiği ve Türkçeyi nasıl çalıştın?
Matematik
soru çözmekle ilerleyen bir ders. Erken başladık demiştim, bu çalışma biraz da
matematikle başladı doğrusu. Konuları hızlı bir şekilde işledik. Daha sonra bu
konular üzerine gerek okulda gerek dershanede bolca soru çözüp konuları
ayrıntılarıyla öğrendik.
Sözel
konuları 11. Sınıf bitince yaz tatilinde çalıştık. Dershanenin verdiği program
buydu. Sözel konusunda eşit ağırlıkçı arkadaşlarımdan çok büyük fayda gördüm.
Ben onlara sözel sorularımı sorardım, onlar da bana sayısal sorularını.
Okuldaki sınıf arkadaşlarım da çok yardımcı oldular. Mesela, edebiyat
sınavlarında önce oturup hep beraber ders çalışırdık. Önceki gün evde çalışmış
olanlar bildiklerini bize anlatırdı genelde. Biz de not tutardık.
Başarının
Yüzde 99’u ter.
Günlük
çalışma programın nasıldı?
Okul
olduğu zamanlar; okul çıkışında dershaneye giderdik. Hafta içi derslerin olduğu
günler de vardı. Dersler bitiği zaman genelde bir buçuk saat etüt, yarım saat
mola şeklinde çalıştık. Okula gitmediğimiz zamanlar, sabah deneme sınavı
olurduk, sonra program yine aynı olurdu.
Herkes
düşer ama kalkanlar kazanır.
Senin
de motivasyonun düştüğü inancının kırıldığı zamanlar oldu mu? Böyle zamanlarda
kendini nasıl motive ediyordun?
Bu
kadar yoğun bir tempo olunca insan ister istemez yoruluyor, çoğu zaman bırakıp
gitmek istiyor. Böyle zamanlarda hocalarım ve arkadaşlarım sayesinde
toparlandım diyebilirim. Sonuçta yapmanız gereken bir iş var; bu bir gerçek.
Tabi çalıştıkça azalıyor her şey.
Bu
yüzden hocalar da arkadaşlarım da hep biraz daha gayret etmem gerektiğini
söylediler. Gerektiğinde rehberlikçi hocam bana dinlenmem için fırsat verdi.
Arkadaşlarım da moralimi düzeltmek için ellerinden geleni yaptılar, sağ
olsunlar.
Annen
ve babanın meslekleri nedir?
Babam
öğretmen, şu anda müdür yardımcısı; annem ev hanımı.
Bu
süreçte ailenle ilişkilerin, iletişimin nasıldı; yani onlarla aran nasıldı?
Ailemle
aram hep iyi oldu bugüne kadar. Onlar da benim bu işi yapabileceğimi
düşündüler. Gereksiz yere stres yapmadılar. Çalışmam gerektiğini, ama asla hırs
yapıp da kendimi gereksiz yere yormamam gerektiğini söylediler. Benim için her
türlü fedakârlığı da göze aldılar. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
Şöyle
geriye dönüp baktığında “İyi ki yaptım” diyeceğin en önemli şey nedir?
Çalışmaya
erken başlamış olmak. Bunun gerçekten çok büyük faydasını gördüm. Biz 12.
Sınıfa geçtiğimizde konuların çoğunu daha önce işlemiştik. O yüzden çok
rahattım. Konuları ilk defa gören arkadaşlarımı da görünce yapacak işlerin
gerçekten çok azalmış olduğunu gördüm.
Peki,
“Keşke yapmasaydım” diyeceğin ne var?
Bazen
çalışmayı uzun süre bıraktığım olmuştu. O vakitleri de çok daha iyi
değerlendirebilirdim. Bir de derslerle ilgili tuttuğum notları düzenli bir
şekilde saklamış olmayı çok isterdim. Özellikle sene sonuna doğru tekrar yapmak
gerektiğinde bunun çok sıkıntısını yaşadım.
Son
vuruş!
Son
bir ayda nasıl bir programla çalıştın?
Her
sabah bir deneme oluyorduk. Daha sonra çözemediğimiz soruları birbirimize sorup
bilmediğimiz şeyler varsa öğrenmeye çalışıyorduk. Konu tekrarı yapıyorduk.
Çeşitli soysal aktiviteler de yaptığımız olmuştu.
Bu
süreçte, televizyonla ve internetle aran nasıldı?
Televizyonla
aram hiçbir zaman iyi olmadı. Arada sırada dizi izlemişimdir. Ama bilgisayarla
olan bağımı pek koparmadım, desem yalan olmaz. Özellikle arkadaşlarla beraber
çok fazla oyun oynadık. Okuldan çıkıp dershaneye gidene kadarki vakitleri hiç
heba etmedik anlayacağınız. Haftada dört gün belki de böyle etkinliklerimiz
oldu.
Sınavı
nasıl buldun? Değerlendirir misin?
2008
ÖSS gerçekten çok farklı bir sınavdı. Bu sene de öyle olmasını bekliyordum. Ama
beklediğimden çok daha farklı bir sınav oldu. Ben Matematikte öncüllü bir soru
ilk kez 2009 ÖSS de gördüm. Türkçe’de tam 8 tane “hangisi çıkarılamaz” şeklinde
soru vardı. Edebiyatta ezbere dayalı çok fazla soru yoktu. Daha önce böyle bir
sınava giren olmamıştır sanırım.
Panikledim
ama üstesinden geldim.
Nasıl
bir sınav yaşadın? Sınavdaki psikolojik yönetimin nasıldı?
Türkçe
ve sosyal çok değişikti malum. Mat-1 ve Fen-1 biraz daha kolay geldi o yüzden
rahatladım. Ama Mat-2 de daha ilk sorum öncüllü olunca, hemen birkaç soru
arkasından yine öncüllü bir soru daha olunca şaşırdım kaldım tabi. Çok panik
yaptım o anda. Ama bunun bir işe yaramayacağı belliydi; o yüzden kendimi
toplamaya çalıştım. Süre sıkıntısı da çok yaşamadığımı fark edince sorular
bittiğinde içim biraz daha rahatladı. Ama çok fazla emin olmadığım soru vardı.
Elimden geldiğince bir şeyler yaptım ama yine de bir kısmı öylece kaldı. Bu da
sınav sonrası moralimin biraz bozuk olmasına neden oldu.
Hangi
sırayla soruları çözdün?
Önce
Türkçe, Sos-1 ve Mat-1 sorularını çözdüm. Daha sonra on tane Ed-Sos sorusu
çözdüm sonra Fen-1’in tamamını. Sonra yine on tane Ed-Sos sonra Mat-2. Mat-2 de
bitince kalan Ed-Sos sorularını çözüp Fen-2 yi bitirdim. Sonra kontrol ettim
emin olmadıklarımı.
Kodlama
stratejin nasıldı? Soruları nasıl kodladın?
Her
sayfayı bitirdiğimde o sayfadaki soruları kodladım. Nerdeyse bugüne kadar hep
böyle çözdüm sınavları.
Sınavda
yanında neler vardı?
Dört
tane kalem, iki silgi, yeterince uç, saat, ilaç, su ve biraz da kuru üzüm.
Kalem ve silgi olayını biraz abartmış olabilirim tabi.
Sınava
girmeden önceki cumartesi günü ve akşamı neler yaptın?
Sabah
arkadaşlar ve hocalarla kahvaltı yaptık ve vedalaştık. Daha sonra anneannemlere
gittim. Küçük kardeşim de SBS ye girmişti. Akşam eve döndük annem, babam ve
ben. Ders çalışmadım. Daha çok dinlenmekle geçti vaktim.
Sınava
girmeden hemen önce neler yaptın?
Aslında
hiçbir şey. Her sabahki gibi bir kahvaltı yaptım ve evden çıktık. Sınav yerine
gittik.
Büyük
insanların büyük hedefleri vardır!
Üniversite
sonrası hedeflerin nelerdir?
Akademik
kariyer yapmayı düşünüyorum. İlerde belki bir hastalığa çare buluruz ya da yeni
bir şey keşfedip insanlığa faydalı bir iş yaparız.
Ne
gibi hobilerin var?
Yabancı
dili çok seviyorum. Birçok insan hiç sevmez ama benim gerçekten eğlendiğim bir iş
bu. İlerde en az dört yabancı dil konuşabilmek istiyorum. Bu hedef için
tatillerde, boş vakitlerde kitapları karıştırdığım çok oluyor. Onun dışında
kitap okumak da yaptığım şeyler arasında sayılabilir. Çeşitli hamur işi
yiyecekleri yapmak da çok hoşuma gidiyor ayrıca.
Erken
kalkan yol alır.
ÖSS’ye
hazırlanan arkadaşlarımıza neler önerirsin?
Dediğim
gibi erken başlamak çok önemli bence. Çünkü yapılacak çok iş var. Ne kadar
erken başlarlarsa o kadar iyi. Eksiklerini kapatmaları da çok önemli onları
tespit etmek için uğraşsınlar. Morallerini yüksek tutsunlar. Çalışma
isteklerini kaybettikleri zaman küçük molalar versinler. Kendilerine zaman
ayırsınlar, arkadaşlarıyla ya da aileleriyle zaman zaman başka yerlere
gitsinler, gezsinler.
Son
olarak neler söylersin?
Bugüne
kadar bana tek bir harf dahi öğreten herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu sene sınava girecek arkadaşlara da başarılar diliyorum.
Tebrikler! Öğrenciye en iyi öğrenci yardım eder.
YanıtlaSil"ossogrencisi"
Başarılar...
YanıtlaSilne başarı ama
YanıtlaSil