TELEFONLA
KONUŞMANIN ABC' Sİ
Gülbin Görül, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Yüksek
Okul Öğretim Görevlilerinden. İletişim Yayınları tarafından yayınlanan “Büro
Yöneticiliği ve Sekreterlik”adlı kitabında telefon kullanımı konusunda şu
önerilere yer veriyor :
TELEFONLA
KONUŞMA ÖNCESİNDE…
Konuşma yapmadan once,kimin,niçin,hangi
konuda aranacağı,neler söyleneceği veya sorulacağı,gerekli
sayıları,isimleri,telefon numaraları,adresler giib ayrıntıları içeren küçük bir
plan yapılmalıdır
Konuşma en az iki kişi
arasında gerçekleşeceği için,iyi konuşma kadar iyi dinlemenin de önemi
büyüktür.
KONUŞURKEN…
+Sesin nazik, içten ve yumuşak olması
gereklidir
+Mikrofona 2cm mesafeden,anlaşılır biçimde konuşmalıdır
+Yapmacık ifadelerden :canım,şekerim,güzelim gibi kelimelerden kaçınılmalıdır.
+Vurgulamaya dikkat edilmelidir
+Dikkatsizce ve kabaca yapılan görüşmelerin bazen müşteri kaybettirebileceği,dostlukları bozabileceği unutulmamalıdır
TELEFONU
KAPATIRKEN… +Mikrofona 2cm mesafeden,anlaşılır biçimde konuşmalıdır
+Yapmacık ifadelerden :canım,şekerim,güzelim gibi kelimelerden kaçınılmalıdır.
+Vurgulamaya dikkat edilmelidir
+Dikkatsizce ve kabaca yapılan görüşmelerin bazen müşteri kaybettirebileceği,dostlukları bozabileceği unutulmamalıdır
Karşı taraf kapatmadan telefon
kapatılmamalıdır(Eğer siz aradıysanız,uygun bir zaman dilimi içinde
konuşup,kibarca veda etmelisiniz)
KÜÇÜK
İPUÇLARI…
Telefonunuz
kaç kere çalmalı? Enerji
ve ilgi belirtisi olarak telefon ilk çalışta açılmalıdır.
Kime bağlayacağınızı bilmiyorsanız... Bağlantı yapılıp yapılmaması bilinmeyen durumlarda,amire danışılmalı,onun direktifi doğrultusunda hareket edilmelidir
Kime bağlayacağınızı bilmiyorsanız... Bağlantı yapılıp yapılmaması bilinmeyen durumlarda,amire danışılmalı,onun direktifi doğrultusunda hareket edilmelidir
Telefonla konuşma teknikleri (1)
Telefonda konuşmanın görgü kurallarını Cary Cohen'in The
Professional Secretary's Gudebook kitabından aktarıyoruz. Bu kuralları
dilerseniz şirket politikanıza göre uyarlayabilir ve bir tür talimatname
(yönetmelik) hazırlayıp diğer arkadaşlarınıza da dağıtabilirsiniz.
GÜLERYÜZLÜ
OLUN:
“Günaydın” ya da “İyi günler” diyerek
başlayın ve sonra şirketinizin ismini söyleyin.
NAZİKLİĞİ
ELDEN BIRAKMAYIN:
Çok kısa, yetersiz ve kaba yanıtlar
vermeyin. Nezaket her zaman geçerlidir.
ARAYANI
İSTEDİĞİ YERE ULAŞTIRIN:
Eğer şirketin başka bir departmanını arayan
bir çağrı ise, tekrar aramalarını söylemek yerine hattı aktarmayı önerin.
TELEFONUNUZU
'YALNIZ' BIRAKMAYIN:
Telefonun başından ayrılmayın. Kısa bir
süre için bakamayacağınız durumlarda mutlaka yerinizi alacak biri bulun.
HIZLI
CEVAP VERİN:
Telefonun uzun süre çalmasına izin
vermemeye özen gösterin. Sürekli çalan bir telefon diğer arkadaşlarınızı
rahatsız eder. Dahası, belki de çok önemli bir çağrı yanıtsız kalır.
BEKLETİRKEN
BUNALTMAYIN:
“Beklemeye” aldığınız durumlarda, zaman
zaman geri dönerek o kişiyi unutmamış olduğunuzu hissettirin.
BEKLEYENE
SÖZ HAKKI TANIYIN:
“Bekleme” durumunun ne kadar süreceğini
bilemiyorsanız, bekleyen kişiye bir tercih hakkı tanıyın ve şöyle deyin,
“Dilerseniz numaranızı bırakın, daha sonra biz sizi arayalım. Yoksa beklemeyi
mi arzı edersiniz?”
TELEFON
BAĞALARKEN...
Arayan
kimsenin numarasını isteyin ki telefon hattını aktarırken bağlantı koparsa
yeniden arayabilesiniz
Kaynak: The Professional Secretary's Gudebook, Cary Cohen
Kaynak: The Professional Secretary's Gudebook, Cary Cohen
Telefonda Daha İyi Konuşma Teknikleri (2)
The Professional Secretary's
Gudebook'tan (Profesyonel Sekreterin Kılavuzu) yöneticinizle aranızın
bozulmasını önleyecek telefonla konuşma taktikleri
Eğer
acil bir çağrı var ama yönetici toplantıdaysa toplantıyı bölmelimisiniz ?
Hayır
sakın toplantıyı bölmeyin. Not alıp, kendisine iletin.
Arayan
kişinin ismini ne zaman sormalısınız ?
Eğer yöneticinizle görüşmek isteyen biri
arıyorsa, dışarıda olduğunu söylemeden önce sakın o kişinin ismini sormayın.
(Aksi takdirde, arayan kişi yöneticinin görşümek istemediğini ve kasten
“perdelendiğini” sanarak gücenebilir.) Şöyle deyin: “…. Bey şu anda burada
değil. Kimin aradığını öğrenebilir miyim?”
Yöneticiniz
“sakın bağlama”derse..
Yöneticiniz gerçekten de “perdelemenizi”
isterse; yani görüşüp görüşmeme konusunda karar vermeden önce kimin aradığını
bildirmenizi isterse, bunu karşı tarafa hissettirmemelisiniz.
Hepimizin
iyi bildiği bir taktik...
Arayan kişi önce kendini tanıtıyorsa ve siz
de yöneticinizin görüşmek isteyeceğinden eminseniz, rahatlıkla yöneticiye
aktarabilirsiniz. Aksi durumda ise, “Bir bakayım yerinde mi?” deyin ve (eğer
tanımadığınız biri ise) arayan kişinin adını ve çalıştığı şirketi sorun.
UFAK
HATIRLATMALAR
+
Görüşmeleriniz her zaman için karşı tarafın “pat diye kapattı” izlenimine
kapılmayacağı bir biçimde sona erdirmeye çalışın.
+ Eğer çağrı sırasında yönetici dışarıdaysa “Ben yardımcı olabilir miyim?” diye sorun.
+ Telefonu yanıtlamakla o kişiye büyük bir iyilikte bulunuyormuşsunuz gibi bir tavır takınmayın.
+ Arayan kişiye, sizi işinizden alıkoyuyormuş muamelesi yapmayın.
+ Telefonda sesinizi değiştirmemelisiniz. Doğal konuşun ve karşı tarafın sizi anlayabilmesi için hızınızı ayarlayın.
Kaynak: The Professional Secretary's Gudebook, Cary Cohen
+ Eğer çağrı sırasında yönetici dışarıdaysa “Ben yardımcı olabilir miyim?” diye sorun.
+ Telefonu yanıtlamakla o kişiye büyük bir iyilikte bulunuyormuşsunuz gibi bir tavır takınmayın.
+ Arayan kişiye, sizi işinizden alıkoyuyormuş muamelesi yapmayın.
+ Telefonda sesinizi değiştirmemelisiniz. Doğal konuşun ve karşı tarafın sizi anlayabilmesi için hızınızı ayarlayın.
Kaynak: The Professional Secretary's Gudebook, Cary Cohen
Telefonda söylenmeyenleri anlamak
Telefon başkaları ile
iletişim kurmada artık hayatımızın çok önemli bir parçası haline geldi. Ancak
telefonla konuşurken çok önemli bir ipucundan yoksunuz: yüz ifadesi. Ancak yüz
ifadesini görememenin boşluğunu doldurabilecek başka bir ipucu var: yarı sesli
ifadeler yani anlamlı sözler
Konuşanın
ses tonu neyi ifade eder ?
Anlamlı
sesleri niteleyen şeyler, sesin yüksekliği ve kalınlığıdır. Hepimiz bu gibi
ipuçlarından, konuştuğumuz kişinin söyledikleri, kendimiz ve durum hakkında ne
hissettiğine dair çıkarımlar yaparız. Yüksek, ince ve keskin tonlar, çoğu
kişiye kızgınlık ifade eder. Yüksek ve ince bir gülüş ise bazen neşe, bazen de
sinirlilik anlatır.
Konuşma tarzı karşımızdaki kişi üzerine bazı yorumlarda bulunabilmemizi sağlar. Bazı sesleri belli bir şekilde yorumlamayı öğrenmişizdir. Örneğin, normalde çok rahat konuştuğunu bildiğimiz biri telefonda kekeliyorsa, onun kendini baskı altında hissettiği sonucuna varırız.
"Ee",
"Mm" gibi boşluklardan anlam çıkarmak … Konuşma tarzı karşımızdaki kişi üzerine bazı yorumlarda bulunabilmemizi sağlar. Bazı sesleri belli bir şekilde yorumlamayı öğrenmişizdir. Örneğin, normalde çok rahat konuştuğunu bildiğimiz biri telefonda kekeliyorsa, onun kendini baskı altında hissettiği sonucuna varırız.
Ee",
"Mm" : Bazı insanlarla telefonda konuşurken ee, mm,yaa, hım gibi
ifadeleri sık sık duyabilirsiniz. Peki bu sesleri nasıl yorumlamalısınız ?
"Ee", "Mm" gibi seslerin bir yorumu, o kişinin
söyleyeceklerini anımsamaya çalıştığı şeklinde olabilir. Başka bir yoruma göre,
konuşan kişi aradaki boşlukları böyle seslerle doldurup sizin konuşmanızı
önleyerek, görüşmenin akışını kontrol altında tutmaktadır. En azından, bazı
insanlar bu yorumları yapar.
"Ya!", "hım" : "Ya!", "hım" : gibi bazı sesler, bizi konuşmaya teşvik eder.
"Mm mm", "peh": "Mm mm", "peh" gibi bazı seslerse, cesaretimizi kırar. Yıllar içinde kazandığımız bu alışkanlıkla, bizi dinleyenin çıkardığı sesleri (ve bu sesleri çıkarırken kullandığı ses tonuna) bakarak, konşumayı ne zaman sürdürüp ne zaman keseceğimizi biliriz. Ama bu sesler, çok farklı anlamlara da gelebilir. Örneğin, "hmm" sesi, karşıdakinin anlattıklarımıza ilgi duymadığını gösterebilir.Yalnızca seslere dayanarak yorum yaptığımızda, yanılma tehlikesi vardır. Konuşanın jestlerini gördüğümüzde bile, başka şeylerle desteklemedikçe yorumumuza güvenemeyiz. Telefon görüşmelerinde ise anlam karışıklıkları büyük oranda artar.
Kaynak: Winning On The Phone, Donald H. Weiss
"Ya!", "hım" : "Ya!", "hım" : gibi bazı sesler, bizi konuşmaya teşvik eder.
"Mm mm", "peh": "Mm mm", "peh" gibi bazı seslerse, cesaretimizi kırar. Yıllar içinde kazandığımız bu alışkanlıkla, bizi dinleyenin çıkardığı sesleri (ve bu sesleri çıkarırken kullandığı ses tonuna) bakarak, konşumayı ne zaman sürdürüp ne zaman keseceğimizi biliriz. Ama bu sesler, çok farklı anlamlara da gelebilir. Örneğin, "hmm" sesi, karşıdakinin anlattıklarımıza ilgi duymadığını gösterebilir.Yalnızca seslere dayanarak yorum yaptığımızda, yanılma tehlikesi vardır. Konuşanın jestlerini gördüğümüzde bile, başka şeylerle desteklemedikçe yorumumuza güvenemeyiz. Telefon görüşmelerinde ise anlam karışıklıkları büyük oranda artar.
Kaynak: Winning On The Phone, Donald H. Weiss
DUVARINIZA ASTILACAK NEZAKET KURALLARI
İki ayrı konuşma, iki ayrı pantolon ya da iki ayrı insan
arasındaki farklılıklar çoğu zaman ayrıntılarda gizlidir. Telefonla konuşurken
ya da bir başkası ile iletişim kurarken küçük ayrıntılardır bizi başarılı
kılan. İşte telefonda konuşmanın bazen hiç fark edemediğimiz önemli
ayrıntıları.
BUNLARI
SÖYLEMEKTEN KAÇININ
|
SiZE
KAZANDIRACAK CÜMLELER
|
"Perdeleme"
yaparken
|
|
-Kimin
aradığını bilmek istiyor
-Defne Hanım bu öğleden sonra telefonları yanıtlamıyor.
-Kendisi
şu anda dışarda. Daha sonra arayın.
|
+"Kim
arıyor", diyeyim?
+Bir
saniye bekler misiniz? Yerinde olup olmadığına bakayım
+Kendisi
şu anda masasında değil. Mesaj bırakmak ister misiniz?
|
Telefonu
meşgulse:
|
|
-
Kendisi telefonla görüşüyor? Ne istemişsiniz?
|
+Üzgünüm,
kendisi diğer telefonla görüşüyor. Bitinceye kadar bekler miydiniz? Yoksa biz
mi sizi arayalım?
|
Yönetici
dışarda ise:
|
|
-
Defne Hanım bugün burada değil ve ne zaman döneceğini bilmiyorum.
-
Nerede olduğunu bilmiyorum.
|
+Defne
Hanım bugün ofis dışında ve yarına kadar döneceğini sanmıyorum.
+Defne
Hanım şu anda ofisinde değil ama kısa sürede döneceğini sanıyorum.
|
İsimlerden,
numaralardan vs emin olmak için:
|
|
-
Hay Allan, ne tuhaf bir isim. Heceler misiniz lütfen?
- Numaranız kendisinde var mı? - Mesajınızı masasına bırakacağım. |
+
İsminizi doğru alabilmem için heceler misiniz lütfen?
+
Numaranızı alabilir miyim, lütfen?
+
Mesajınızı mutlaka ileteceğim.
|
Beklemeye
alırken:
|
|
-
Lütfen bekleyin (deyip, bir şey söylemesine fırsat vermeden beklemeye almak).
|
+
Şu an masasında değil ama ofiste bir yerde olduğundan eminim. Sizi bir kaç
dakikalığına beklemeye alabilir miyim?
|
Kaynak: The Professional Secretary's Gudebook, Cary Cohen
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder