Bilirsiniz
Facebook geldi geleli artık özel yaşam çok aza indirgendi. İnternette yeterince
bilgilerimizi alınmıyormuş gibi bir de her türlü fotoğrafımızı paylaşıyoruz.
Üstüne yorum yapıyorlar seviniyoruz. Ego tatminidir hadi tamam kabul ancak o da
yetmiyor bir de fotoğrafı “HERKESE AÇIK” yapıyoruz. Şimdi burada düşünmek
gerekiyor. Biz dışarıda birinden fotoğraf istesek ve özellikle bir erkek olsak
bayandan istersek ne der; “ne münasebet” veya bir tokat bile yiyebiliriz değil
mi? E, peki nedir bu lahana turşusu
genişlik! Peki ya bu fotolar farklı amaçlarla kullanılsa değil mi? Yeri geliyor
komşumuza güvenmiyoruz ama nedense bu Facebook konusunda hiçbir farklı bir şey
düşünmüyoruz. Peki, bir bayan için tehlikeli olabilir de bir erkek için olmaz
mı? Tabi ki de olur. Birincisi kendisini ve etrafını ifşa ediyorsunuz.
Herkesin
kendi hayatı fakat algıda seçici olmak her zaman iyidir.
Diğer bir
taraf ise dakika başı Facebook bakma hastalığı! Boşa geçirilen vakit yetmiyor
gibi bir de kim ne demiş, kim ne yapmış, ne yemiş, ne almış, nereyi dolaşmış ve
daha birçok olaylar… İnsanlara kendimizi gösterme isteği… Aynı şey Twitter için
de geçerli. Bu kadar lakayt bir hayat yaşamak. Biz gerçekten mutlu muyuz? Yoksa
birilerine mutlu olduğumuzu mu göstermeye çalışıyoruz. Oraya bir söz yazan
insan ya canı sıkılıyor birine laf sokmaya çalışıyor. Ya da fotoğrafını koyup
nispet yapmak istiyor veya övgü bekliyor. 7/24 övgü istiyoruz.
Facebook
hayatınıza manzara koymasın. Elimizin altında Dünyayı değiştirecek bilgi, teknoloji
var ancak biz ne yapıyoruz? Gerçekten yaşayalım.
Gerçekten mutlu olan insan bunu etrafındaki insanlara yansıtır. Bunu iki
boyutlu cisimlerle sözlerle anlatmaya koyulmaz diye düşünüyorum. Yorumlamam bu
kadar iyi günler.
(Not; sosyal paylaşım sitesi facebook için faydalı sitelerde
dolaşanlar için bu durum tabi ki farklıdır. Ancak bu da çok çok az… Ya da anlık
yine yukarıda anlatılan olaylar içerisinde dönüyor.)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder