MOTİVASYONU BOZAN ETKENLER
Neden
motive olamıyoruz ?
Neden motive olamıyoruz sorusunu incelemeden önce bu soruyu daha
anlaşılır bir hale getirmek gerekiyor. Daha önce Motivasyonun bizi harekete
geçiren itici güç olduğundan bahsetmiştik. İnsanın
işini isteyerek yapmasıdır motivasyon. Öğrencinin de dersini severek
çalışması... Öğrenmeyi ihtiyaç olarak görmesi …Çalışmak için içinde bir güç
bulması (Saygın, 2013) .O halde motive olamamayı incelerken eyleme
geçmemizi (ders çalışmak, ödev hazırlamak ) engelleyen, bizi yavaşlatan güçleri düşünmeliyiz.
Sizlerde de bizlerde de bazen bir
isteksizlik meydana gelir. Bir türlü dersin başına oturamayız (Saygın, 2013). Hiçbir
şey yapmak gelmek içimizden.Ödevlerden kaçmak içinde sadece uyku ve eğlencenin
olduğu bir dünyada yaşamayı isteriz. Ama diğer taraftan çalışılacak bir sürü
ders , yetiştirilmesi gereken tonla ödev bizi bekler. Ne dersin başına oturabilirsin
ne de ders dışındaki tüm eğlencelerinde dinlenmelerinden keyif alabilirsin.
Aklın daima derstedir. Vicdan azabı çekersin. Kötü hissedersin. Vicdan azabı çekiyorsun ya eğlenceden de
vazgeçersin bu sefer sürekli oyalanırsın, derse hazırlık için .Ama bunlar
sadece hazırlıktır.
Peki bizi ders çalışmaktan , ödev
hazırlamaktan alıkoyan, harekete geçmemizi engelleyen durumlar veya düşünceler
nelerdir? Sözün kısası neden motive
olamıyoruz bu isteksizlik nerden geliyor?
Ümitsizliğe Düşmek
Öğrencinin sınavı gözünde büyütmesi, kendisini yetersiz
hissetmesi, başarı düzeyi yüksek olan arkadaşlarıyla kendisini
kıyaslaması ümitsizliğe düşmesinin başlıca sebeplerindendir. Ümitsizliğe düşen öğrenci çalışma şevkini kaybettiği için bir süre sonra
nasıl olsa kazanamayacağım diyerek çalışmayı bırakabilir. Bu girdaba düşen öğrencinin psikolojik destek alması çok
önemlidir.
Hedef
Belirlememek
“Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin
önemi yoktur.” P.Durcker
Motivasyon, ister kişinin içinden gelsin, ister kişinin dışındaki
güçlerle oluşsun, her zaman ulaşılmak istenen bir hedef gerektirir (Morris,
çev., 2002). Bu hedefe ulaşmak için harekete geçeriz. Eğer hedef yoksa
motivasyondan bahsedemeyiz. , ne istediğini,nereye gideceğini bilmeyen
biri yola çıkamaz. Acıktıysan mutfağa gidersin, eğlenmek istiyorsan parka
gidersin.
Hedefe giden yolu bir dağın zirvesine
çıkmaya benzetirsek, zirveye giden yolun başlangıcında sadece motivasyon
vardır, zirvede ise ulaşmayı istediğimiz hedef vardır. Hedef, dakikada 100
kelime okumak da olabilir, mimar olmak da olabilir( Morris, çev., 2002). Ders
çalışmayı sevmemenin , masanın başına bir türlü oturamamın en büyük sebebi
budur: hedefimizi bilememek, Niçin ders çalışıyoruz sorusuna cevap verememek.
Sizi evinizden dışarıya çıkarıyorlar ve hadi yürü diyorlar ama nereye
gideceğinizi bilmiyorsunuz nereye gidersiniz veya gittiniz ne kadar emin
adımlar atabilirsiniz?
Hedefleri belirlemede yapılan yanlışlar da
motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Öğrencinin hedef belirlerken gerçekçi olması ve ayaklarının yere basması çok
önemlidir. Bazı öğrenciler kapasitesini ve çalışma temposunu göz ardı ederek kendileri
için çok yüksek olan hedefleri belirleyebiliyor. Daha sonra bu hedeflerine ulaşamayacaklarını anlayınca da strese girip motivasyonlarını
kaybedebiliyorlar.(Çakmaklı, 2010)
Hedefler belirlenirken öncelikle öğrencinin
kendini, istekleri ve yetenekleri ile tam ve doğru bir şekilde tanıması ve
sonra da çevredeki koşullara ( zaman gibi) uygun olarak gerçekçi olması
gerekmektedir.Öğrenci bu süreçte şu sorulara yanıt aramalı:
Ben ne yapabilirim?
Hangi konularda başarılıyım?
Neleri yapmaktan hoşlanıyorum?
Bu hedef beni ileride mutluluğa
ulaştırabilir mi?
Hedefim benim açımdan ulaşılabilir
mi?
Öğrenci bunun gibi sorularla kendini
keşfetmeye, hedefini belirlemeye çabalamalıdır. Aksi takdirde ders çalışmaz,
ders çalışamaz. Çünkü ne için çalışacaktır ki? Onun amacının olmaması ders
çalışmayı vakit kaybı olarak görmesine sebep olacaktır. Niye çalışsın ki
yapılacak onca eğlenceli iş varken?
Kararsızlık
Kararsızlık öğrencinin vaktini ve beynini
büyük ölçüde meşgul eden oldukça önemli bir sorundur. Onu mu yapsam, şunu mu yapsam? diye
düşünmekten hiçbir şey yapmazsınız, yapamazsınız.
Buridan’ın Eşeği: Hem aç hem susuz olan bir eşek, kendisinden eşit
uzaklıkta bir yere konulmuş olan su ve saman balyası arasında bir türlü karar
veremeyip hem açlıktan hem susuzluktan ölür. Hikayede bir tutam otu bir yere, başka bir
tutam otu da ondan biraz uzak diğer bir yere koyuyorlar. Eşeği de tam ortaya.
Eşek tabi aç, ot yiyecek.Ancak hangisini yiyecek otlardan? Sağa mı gitse,
soldakini mi yese? Bir türlü karar verememiş. Öyle ki eşek sonunda açlıktan
ölmüş. Böyle bir olay olmuş mudur, bu dünyadan bir eşek sırf kararsızlığı
yüzünden göç etmiş midir? bilinmez. Ancak şu bir gerçek ki, kararsızlık eşeğin düştüğü
durumun tam adıdır (Saygın, 2001).
Çalışmaya
Başlayamamak
Motivasyonu bozan etkenlerden biri de
çalışmaya başlayamamaktır. Çalışmaya başlayamamanın en büyük nedeni çalışılacak
dersi veya konuyu sevmemektir.(Meb,2013 ,b)
Bu dünyada iki tip insan vardır: Bir
şeylerin olmasını izleyenler ve bir şeylerin olmasını sağlayanlar . (Morris,
çev., 2002) Yıllarca düşünen şu insan gibi.(resimdeki)
Çalışılacak
Konuya Dikkatimiz Yoğunlaştıramamak
Öğrencilerimizin en fazla şikayetçi
oldukları konulardan biri da ders çalışmaya yoğunlaşamamaktır. Amaçlarımıza
ulaşmak için, yapılması gerekli olana yoğunlaşmış bir dikkate ihtiyacımız var
(Morris, çev., 2002).Konsantre olmadan çalışma başında harcanan saatler,
öğrenme adına kişiye pek bir fayda getirmezken; kişinin kendini vererek yaptığı
bir saatlik çalışma, çok verimli olur.
Bir dikkat testi ile dikkatin önemini daha
iyi anlayalım: Metindeki “f” harflerini
bulma testi.
Çalışmayı
Sevmemek
Çalışmayı
sevmemenin en büyük nedeni çalışılacak
dersi veya konuyu anlamamaktır. (Meb, 2013, b). Konuları derste iyi dinlememek bize onların olduğundan
çok daha zor olduğunu düşündürür. Eve gittiğimizde bu çok zor konuları nasıl
çalışacağız stresi kaplar içimizi ve biz en iyi çözümü buluruz. Eve gelince
okulu unutmak… Annelerimiz hadi artık ödeve yavrum! Diye seslendiğinde bizim o
dersin başına geçmemek ve geçeceksek bile biraz daha ertelemek için bir sürü
bahanemiz çoktan hazırdır. Anne öğretmen hasta. Anne yarın cumartesi. Bu konuda
epey zeki olduğumuzu kabul ediyorum. Bütün bunları o sıkıcı hem de anlaşılması
zor bir yığın dersten kaçmak için yaparız. Üstüne üstlük öğretmen her geçen gün
yeni yeni konular işlemeye devam eder.Derste işlenen dersler tekrar da
edilmezse çalışılması gereken konular gözümüze
küçük bir dağ gibi görünmeye başlar. Şimdi gözümüzde canlanan resim
şudur: hem zor hem de bir yığın ders. Bu nedenlerle derslerimizi biriktirmek yanlış bir
davranıştır. O günün işi o gün sona ermeden bitirilmelidir. (Çakmaklı, 2010).
Böylece azar azar çalışmak gözümüze çok daha sevimli gelecektir.
Çalışma İsteksizliği
Bakın
Garfield ne diyor: İçimden bir ses bana çalış diyor.. bir süre sonra.. neyse
sustu. Bizim içimizden geçen seslere ne kadar benziyor değil mi? Her zaman
çalışmak isteriz ama bu istek çok çok kısa sürer.
Arkadaşlar,
motivasyon, çalışmayı
isteyerek yapmaktır. Diğer bir ifadeyle, çalışmak için içimizde bir istek
duymamızdır.Motivasyon bizi harekete geçiren güçtür.Bir işi isteyerek yapanlar,
o işten verim alırlar. Verimli bir çalışmanın gerçekleşmesi de o işi istemeye,
isteyerek yapmaya bağlıdır.(Saygın, 2001).
Öğrenciler genelde başarılı olma ile ilgili
uçuk istekleri vardır. Çoğu başarılı olmak ister ama çalışmak istemez. Bu - Ben
yaşamak istiyorum; ama hiç su içmek, yemek yemek istemiyorum demekle aynıdır. (Saygın,
2001).
Armut piş ağzıma düş diye bir söz vardır bizde tam da bu
durumu anlatır. Armutu yemek isteriz ama ağzımıza kendisinin gelmesini isteriz.
Çalışılacak
Dersi Anlamamak
Öğrenci anlamadığı dersi
çalışmak istemez. Anladığı derse de çalışmayı çok sever. Ben de sınavlara
öğrencilik hayatımda matematik dersini çok severdim. Günümün çoğunu matematik
testleri çözerek geçirirdim. Öğrencilerin de genelde çok çalıştığı dersler
anladıkları, bir şeyler başarabildiklerini hissettikleri derslerdir.Okulda
dersi anlayamamak ve evde de anlamak içim çaba sarf etmemek motivasyonu büyük
ölçüde düşürür.öğrenci anlamadığı dersi gözünde büyütür. Bir türlü başlamak
istemez o derse çalışmak için hep en uygun saati bekler ama o uygun saat bir
türlü gelmez.(Saygın, 2001)
Sizler de bazı derslere çok çalışıyorsunuz.
Dikkat edin, bu dersler aynı zamanda en başarılı olduğunuz dersler. Çünkü bu
dersleri anlıyorsunuz. Anladıkça seviyor, sevdikçe de çalışıyorsunuz... Öyleyse,
gördüğünüz her dersi anlamaya çalışın.
Yani, insan sevdiği işi yapmak ister. Yaptığı işi de sever. Sonuçta, anlamadığınız ders veya konu olmamalıdır. Bu bağlamda anlamadığınız ders veya konulan anlayana, tatmin olana dek bir bilene sormalısınız. Burada en büyük yardımcınız öğretmenleriniz olacaktır.(Saygın,2001)
Yani, insan sevdiği işi yapmak ister. Yaptığı işi de sever. Sonuçta, anlamadığınız ders veya konu olmamalıdır. Bu bağlamda anlamadığınız ders veya konulan anlayana, tatmin olana dek bir bilene sormalısınız. Burada en büyük yardımcınız öğretmenleriniz olacaktır.(Saygın,2001)
Bakış Açısı
Derslerin sıkıcı olduğunu
veya hiçbir zaman anlaşılamayacak kadar zor olduğunu veya küçük bir dağ kadar
fazla olduğunu veya çoğunun gereksiz olduğunu düşünmek motivasyonumuzu düşürür. Olumlu bakış açısına
sahip olmak her konuda işimize yarayacak,kendimizi iyi hissetmemizi
sağlayacaktır. Bakın şu mahkuma, o korkunç hapishane odasını nasıl farklı
görüyor?
Kendine
güvensizlik
Öğrencinin kendine güvensizliği kendini tam olarak tanımamasından ve
başarılı olacağına inanmamasından
kaynaklanır (MEB, 2013, b).
Başarıya İnanmamak
Öğrenciler çoğu zaman
kendilerine güvenemediklerinden, hedeflerine ulaşamayacaklarını
düşündüklerinden ne yaparlarsa yapsınlar durumu değiştiremeyeceklerine
kendilerini inandırıp ders çalışmak için bir girişimde
bulunmamaktadırlar.Başarılı olacaklarına inanmamaları derslere karşı ilgi ve
isteklerinin son derece azalmasına neden olmaktadır (Çakmaklı, 2010).
Biraz daha anlatılacak
olursak, insan inanmadığı şeyler peşinde koşmaz. Eğer hedeflerinize
inanmıyorsanız, onlara ulaşabileceğinizi düşünmüyorsanız, kimse size ders
çalışmayı sevdiremez.Eğer başarıya, başarabileceğinize inanıyorsanız bu sefer
de kimse o hedefe ulaşmanıza mani olamaz.
Bakın bu resimde de
başarıya ulaşmasına ramak kala çalışmayı bırakmış bir insanı görüyoruz ne kadar
acı değil mi? Bir insan,
kendisini başarıya götürecek davranışları yaparsa, sonuçta başarıya ulaşabilir.
Öyleyse arkadaşlar, çalışmak ve hedeflerimize ulaşmak biraz da bizim
elimizdedir.
Verimsiz Ders Çalışma
Öğrenci,
sistemli ve sonuca yönelik olmadıktan sonra saatlerce ders çalışsa dahi
istediği verimi alamaz. Verim alamayınca da bir süre sonra psikolojik anlamda
yorulacak ve motivasyonunu kaybedecektir. Masa başında geçirilen uzun, sıkıcı
ve hiçbir sonuca götürmeyen çalışmalar öğrencideki tüm isteği alıp
götürecektir.
Çalışmaya başlamadan önce ilk yapılacak iş
kesinlikle buna karar vermektir eğer bu olmaz ise boşuna dersin başına oturuyoruz,
kendimizi aldatmış oluyoruz demektir. Oysa yapılan işte veya derste daha
verimli olmak herkesin arzusudur (Çakmaklı, 2010).
Acelecilik
Derslerimize acele ile
çalışmak dersi anlamamızı zorlaştırır, dersten keyif almamızı engeller.
Bir de özellikle hırslı öğrenciler bir süre çalıştıktan sonra hemen netlerinin patlamasını notlarının
yükselmesini bekler. Oysa netlerin yükselmesi, belli bir ilerleme göstermesi için
zamana ihtiyaç vardır. Bu sabrı gösteremeyen öğrenci çalıştığım halde netlerim bir türlü yükselmiyor,
neden bir türlü başarılı olamıyorum diyerek pes edebiliyor.
Şöyle bir göz atalım. Tarihte
yer alan büyük önderler hedeflerinden vazgeçmedikleri için hatırlanıyorlar.
Edison`a ampulü keşfetmeden önce, başarısız
olduğu 999 deneme için ne hissettiğini sormuşlar. Edison şaşırmış: "999 başarısızlık mı? Hayır! Işığa kavuşamamanın
999 yolunu keşfettim o kadar. Hafızası çok zayıf olan Edison şimdi “Dünyayı Aydınlatan
Adam” olarak anılıyor (Carnegie, Akt. Çakmaklı, 2010).
Einstein, okumayı dokuz yaşında öğrendi,
normal okulda başarılı olamayınca da babası tarafından askeri okula yazdırıldı.
Ayrıca sınıfının en başarısızları arasındaydı ama kim bilebilirdi ki ileride
izafiyet teorisini ortaya atıp kocaman bir bilim adamı olacağını! (Carnegie,
Akt. Çakmaklı, 2010).
Peki arkadaşlar, şu isimler de size tanıdık
geliyor mu?
Meliha
KANATSIZUÇAN?
Nuri
KABURGEDİKLİ?
Necdet
BABADANDOĞMA?
Bu
kişileri tanımıyorsunuz değil mi? Çünkü bunlar hedeflerinden çabuk vazgeçtiler.
Yurtdışında, alanlarında üstün başarıyı yakalamış
insanlarla yapılan bir araştırmaya göre; bu başarılarının altında yatan en
büyük etkenin “vazgeçmemeleri” olduğu tespit edilmiştir. Evet
başarısızlıklardan yılmama ve vazgeçmeme. Aynen sular gibi...”Mermeri delen
suyun gücü değil devamlılığıdır.”
Öyleyse vazgeçmemek için
inanmalısınız, kendinizi adayabilmeniz için inanmalısınız ve kısaca; başarmak
için inanmalısınız!... Başarıyı hedef alı;mükemmel olmayı değil, yanlış yapma
hakkınızdan vazgeçmeyin;vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme
olanağınızı kaybedersiniz.Unutmayın; mükemmelliğin ardında korku yatar. İnsan
olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin (Morris, çev., 2002).
MOTİVASYONU
ARTIRMANIN VE BAŞARININ 12 YOLU
1.Hedefinin hayalini kur
Gözlerini kapat ve kendini gelecekte ne
yapıyor olarak görmek istiyorsan,onu yaparken canlandır. Hayal etmenin gücüne
saygı duy ( Morris, çev. ,2002).
İstediğin liseyi,o liseyi kazandığını ve
liseyi bitirdikten sonraki hedeflerini hayal et.Bu yolla hayallerini
somutlaştırabilirsin.Bu seni hem mutlu edecek hem de hedefine olan
istekliliğinin derecesini artıracaktır.
2.Güne motivasyon dolu
cümlelerle başla
Sabah
uykudan uyandığın zaman ilk görebileceğin yere
•
Ben
sınavda hedeflediğim başarıyı göstereceğim
•
Çünkü
ben elimden geleni yapıyorum
•
Kendime
inanıyor ve güveniyorum
Cümlelerini yazdığın bir yere as.Bu cümleler
güne motivasyonun yüksek bir düzeyde başlamanı sağlayacak ve sana kazanman için
çalışman gerektiğini hatırlatacaktır.
3.Planlı
ol ve yaptığın plana uy
•
Bugünkü
çalışmamı yarına bırakırsam bir şey olmaz
•
Bu
akşam kendime iyi hissetmiyorum
Akıllıca hazırlanma zor bir çalışmayı çok
daha kolaylaştırabilir. Amacın ne olursa olsun, plan yap! (Morris, çev., 2002) Planlarından
taviz vermemeye çalış.Arkadaşların seni çağırdığında dışarı çıkmamdan bir şey
olmaz deme.Özellikle yatma kalkma saatlerin belli olsun.Her gece aynı saatte
yatmaya,her sabah aynı saatte kalkmaya gayret göster.İlk önce kendine ne
olacağını sor;sonra ne yapmak gerekiyorsa yap.
4.Kendine
güven
Tembel insanlar asla şanslı değildir
(İsabet, 2013).Her harekete geçtiğinde daha önceki başarılı deneyimlerini
hatırla.Bu duyguları hissettiğinde kendini başarılı bulacaksın ve güven duygun
artacak.Pasif değil aktif ve başarılı bir insan olduğuna inan.Sahip olduğun
yetenekleri kullanmasını bil (Kim, çev., 2005). Yoksa bir kartal olarak doğup
bir tavuk olarak ölebilirsin.
5.Kazanma umudunu yükselt
Büyük
istekleri olan insanların hedeflerine nasıl ulaştıklarını izle.İstek
bulaşıcıdır ve herkesi etkiler.Mümkün oldukça başarıya ulaşmış kişilerin
hayatlarını anlatan kitaplar,hikayeler ve röportajları oku (İsabet, 2013).
6.Bir
modelin olsun
Kendisinden bir şeyler öğreneceğin bir model
seç. (Ellez, 2003; 19). Bu kişi senin saygı duyduğun ve kendisi gibi olmak
istediğin birisi olmalıdır.Eğer çevrende böyle kişiler yoksa,tarihimizdeki
başarılı şahsiyetleri ya da bilim adamlarını model olarak alabilirsin.
7.Ertelemeyi erteleyin
•
Uyku
•
Yorgunluk
Her insan yaşamının bir döneminde bir
şeyleri ertelemiştir.Seni hedefine ulaştıracak çalışmalarını ertelemen,seni
başarılı olmaktan alıkoyanların en başında gelir.Bir süre sonra bu ertelemeler
bahaneye dönüşür.Örneğin erteleme taktiklerinden en çok kullanılanı uyku ve
yorgunluktur.Zor ve çaba isteyen bir işi yaptığında kendini ne kadar yorgun
hissettiğini hiç fark ettin mi?Bir işe başlamak her zaman kaygıyı
azaltır.Ertelemek ise kaygıyı artırır.Onun için hemen çalışmaya başla.Ve şunu
da bil ki yaptığın işi mükemmel yapmak zorunda değilsin.Mükemmel olarak
yapamadığın bir iş,hiç yapılmamış bir işten çok daha iyidir. (Morris, çev., 2002).
8.Bahanelerden kurtul
Çalışmak için müsait gün ve zaman bekleme, uygun
yer arama! (Başgil, 2010 Akt., Çakmaklı, 2010). Başarılı insanlar her türlü
engellere rağmen çalışmaya devam edenlerdir (Çakmaklı, 2010). Başarısızlığın ve
ilerlemenin başladığı noktada engellerin bahaneye dönüştüğü noktadır. Başarılı
olmak için çok çalışmaktan ziyade az da olsa sürekli çalışmaya ihtiyacın var.İlerlemek
yavaş da olsa sürekli yürümekle mümkündür. (Morris, çev., 2002)
9.Böl
parçala ve yut
Sana 400 ekmek yiyebilir misin diye sorsam
bana ne dersin?Düşün biraz.Ama yılda 400 ekmek yiyebilir misin desem muhtemelen
cevabın evet olacaktır.Çünkü günlük ortalama 1 ekmek yapıyor.Olaylara bütüncül
bakma yoksa çalışmalardan soğuyabilir ve korkabilirsin. (Kim, çev.,2005) Günlük
ortalama 100 soru çözmekle 10 aylık bir zaman zarfında yaklaşık 30.000 soru
sayısına ulaşabilirsin.Okyanusun yapısını bir damla suyun yapısından farklı
görme.Çünkü o büyük devasa okyanus su damlalarının birleşmesinin sonucudur.Bir
damla suyu çok küçümseme (İsabet, 2013). Oysa yumuşacık su ısrarla damladığında
taşları delmiyor mu?Biriktiğinde gemileri yüzdürmüyor mu?Sel olduğunda
şehirleri yerle bir etmiyor mu?Mağaralardaki heyecan verici sarkıt ve dikitler
damlaya su zerreciklerinin birikiminin sonucu değil mi?Tüm büyükler küçüklerin
birleşmesiyle oluşmuştur. (Kim, çev.,2005)
10.Virüslerden
(kötü arkadaşlardan) uzak dur
Çevrende ders çalışmanı olumsuz
etkileyecek.planlarını uygulamana engel olabilecek ve seni hedeflerinden
soğutan,uzaklaştıran arkadaşların varsa onlar senin arkadaşların değil onlar
senin virüslerindir.Bunlarda en kısa zamanda temizlenmen senin hayrına olacaktır.Özellikle sana
inanmayan,çalışmalarını hafife alan,seni sürekli olumsuz duygulara
sürükleyenler yok mu sen onlara inat başarın için savaş! (Kim, çev.,2005)
11.Olumlu
kelimeleri seç
·
Matematiği
yapamam
·
Fen
bilgisinden hiç anlamam
Günlük hayatında bunu başarabilirim ya da bu
konuyu öğrenebilirim gibi olumlu cümleler kullanmaya dikkat
et.Kurduğun,cümlelerin senin psikolojin ve davranışların üzerinde son derece
önemli etlileri olduğunu unutma. Matematiği yapamam.Fen bilgisinden hiç anlamam
deme! (Kim, çev.,2005)
15.Çalışmalarını sınırlama
Zirveye gözünüzü dikin, fakat zirveyi
gördüğünüzde ona ulaştığınızı sanmayın (Morris, çev., 2002).
Bazı öğrenciler girmek istediği okulu kaç
netle kazanabileceklerini öğrenmek isterler.Bu öğrencilerin bunu öğrenmek
istediklerinin sebebi ise,netlere göre kendilerine bir çalışma performansı
hazırlamaktır.Bu yöntemin çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğinin farkında
değildirler.Size bunu yaşanmış bir olayla anlatayım.Selin adında bir öğrenci
Ankara Fen Lisesi ne gitmek istiyordu.Selin sürekli oraya kaç netle gidebileceğini
hesaplıyordu.Deneme sınavlarında o nete göre kendine hedef koyuyordu. Sınava
iki ay kala deneme sınavlarında bu hedefine ulaştı ve hedefe ulaşmanın verdiği
rahatlıkla ders çalışma performansını düşürmeye başladı.Çünkü o kendini o netle
sınırlandırmıştı. Öğretmenleri kendisini uyarmasına rağmen uyarılara kulak
asmayan Selin için beklenen sonuç tabi ki olumsuzdu.Selin istediği okulun
altında bir okula yerleşti.Aslında o tüm soruları yapabilecek bir
kapasiteydi.Ama o kendisine belli bir sınırlandırma getirmişti.Bu olayın
aynısının başına gelmesini istemiyorsan kendini sınırlandırma.Şunu unutma tüm
soruları yapanların senden hiçbir farkı yok.Senin yapman gereken,bunu gerçekten
istemek,gereken azmi göstermek ve çalışmaktır.Bunu uyguladığında kendindeki gelişmeyi
fark edeceksin.
Her zaman hedeflerinin ötesine ulaşmaya çalışan, kendini
sınırlandırmayan Nick’i tanıyalım. (video).
İşte Nick, iki kolu ve iki bacağı olmayan bu
kişi, bizlere bu halde bile neler yapılabileceğini, neler başarılabileceğini gösteriyor.
Arkadaşlar biz seminerimizin başından bu
yana motive olmamızı engelleyen bir çok faktörden konuştuk di mi? Bu sadece bir
kısmı idi. Eğer boylu boyuna bir araştırma yapılsa 9999999999….. ve bunlar
başka faktörlerle ilişkilendirilse 999999999999999999… engel görebiliriz, bizi
motive olmaktan alıkoyan. Ama arkadaşlar bana inanın ki harekete geçmemizin
önünde sadece bir engel var: KENDİMİZ!
Teşekkürler…
KAYNAKÇA
Aktaş, Z.; Çobanoğlu, G.; Yazıcılar, İ.; Er N. (2006).
Profesyonel basketbolcularda spora özgü başarı motivasyon düzeyinin
cinsiyetler açısından karşılaştırılması. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/17/882/11130.pdf
, 7 Mart 2013 tarihinde internetten alınmıştır.
Cüceloğlu, D. (2000) .İnsan
ve davranışı :psikolojinin temel kavramları. (10. Baskı). İstanbul:Remzi
Kitabevi.
Çakmaklı, K. (2010). Öğrenmek ve
başarmak sanatı. (1. Basım). İstanbul: Yağmur Yayınları.
Doğan, A.(2006).Hayatın
İçinden Başarı Hikayeleri.İstanbul: Kariyer Yayınları
Ellez,A. M. (2003). Güdü ve aktif
öğrenme. Çoluk Çocuk Anne Baba Eğitimci Dergisi, 31, 19.
İsabet Dersanesi.
(2013). Motivasyon.[Broşür] İsabet Dersanesi Rehberlik Komisyonu: Yazar.
Kim, S. H. (2005). Kendinizi
ve başkalarını motive etmenin bin bir yolu. (A. Çimen, Çev.) İstanbul:
Timaş Yayınları.
MEB
(2013). Yönetim ve motivasyon. http://pgm.meb.gov.tr/daireler/merkez_atama/Sunular/motivasyon.ppt, 7 Mart 2013 tarihinde internetten
alınmıştır.
MEB (2013). Motivasyon.
http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=motivasyon+ppt&source=web&cd=1&cad=rja&ved=0CC4QFjAA&url=http%3A%2F%2Fmebk12.meb.gov.tr%2Fmeb_iys_dosyalar%2F14%2F07%2F703080%2Fdosyalar%2F2013_01%2F08031844_motivasyon.ppt&ei=SPaAUZLIA5HQ7Aae_IC4BA&usg=AFQjCNEVhpK31wTrLXkfb6EapMjiRGSckg , 7 Mart 2013 tarihinde internetten
alınmıştır.
Morris, T. (2002). Gerçek
Başarı: Mükemmellik üzerine yeni bir
felsefe.(A. Önder, Çev.). İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Saygın, O. (2001).Değişim
rüzgarları.İstanbul: Hayat Yayınları.
Yılmaz,
H.(2010).Eğitimde ölçme ve değerlendirme.(8. Baskı). Konya: Çizgi
Kitabevi.
.
Motivasyon konuşmacısı
YanıtlaSil