Bazen Sinirlenmek Korkunun Şekil Değiştirmiş Halidir

     Bizim ülkemizde sinirlenmek çok olağan bir durumdur. Evde, arabada, işte, yolda devamlı bir sinirlilik hali vardır. Aslında  bazı sinirlilik/agresiflik halleri korkunun şekil değiştirmiş hali olabilir.


Cümle   - Sen benim kim olduğumu biliyor musun? veya Sen kimsin?
Anlamı - Senin benim hakkımda söylediğin sözler çok önemli eğer sen beni tanısan ben çok önemli biri olabilirim. Ama sen de beni kaile almıyorsun.

Cümle   - Ne diyeceğimi senden mi öğreneceğim.
Anlamı - Ben ne dediğimi bilmiyor olabilirim. Zaten dediğim şeyler de pek önemli değil o zaman.

Cümle   - Karışma bana ben artık küçük/çocuk değilim.
Anlamı - Evdekiler bana hep karışırdı. Annem hiç yanımdan ayrılmazdı. Şimdi çocuk olmadığımı düşünüyorum. Yoksa öyle miyim?

Cümle   - Benim siparişler nerede kaldı?
Anlamı - Bak sen benim hala kim olduğumu bilmiyorsun sanırım, böyle yaparsan benim önemsiz biri olduğumu düşünecekler.

Bu bazen etrafımızdaki insanlar o an olayları kendilerine tehlike arz ettiğini düşünürler ve hiç bir zaman salak yerine konmak istemezler. Ancak bu kullandığı sözler tamamen insanı korkudan oluşan sözlerdir.

Peki ne yapmalı? Öncelikle her şeye sinirlenmemelisiniz. Her olaya çıkışmak sizi de karşı tarafı da reaksiyon vermeye götürür. 2 dk.lık sonra unutacağımız stres için kendimizi bu kadar perişan etmeye değer mi? 

Hayatta bazen böyle kendinizi haksız duruma düşürecek konular da veya haklı olmak istediğiniz konularda iki seçeneğimiz var;

- Bağırmak
- Sakince olayı konuşmak

Eğer mümkünse ikinci yolu tercih etmekte fayda var. Eğer bir konuda diretmenin anlamı karşı tarafında bu konuyu direteceği anlamına gelir. Yani sen haklıysan ben de haklıyım demek istemektedir. O zaman olaylara daha sakince yaklaşarak ortamı yumuşatmak, tokalaşmak insanların hemen yelkenlerini inmesini sağlar. Belki bir hatanız olduysa bunu kabul etmek de erdemdir. Hepinize korkusuz günler dilerim.