ON GÜNDE KUSURSUZ
BELLEK
Yazarı: Dr.
Joyce BROTHERS, Edward P.F.EAGON
BİRİNCİ GÜN:
Gerekeni,
gerektiği anda ve yerde hatırlamanız için, belleğin (hafızanın) sihirli gücü:
Hiç kimse
unutkan biri olmak istemez. Çoğu kez ‘Dilimin ucunda’ deyimini kullanmak durumunda
kalmışsınızdır. Her zaman, hatta şu anda bile, bellek aksamalarınızı giderebilirsiniz.
Dilerseniz
hatırlama gücünüzü on gün içinde on katına çıkartabilirsiniz. Aslında bu yetenek
herkeste mevcuttur. Bu eşsiz yeteneğin tam kapasiteyle işletilmesi, onu kullanmayı
istemeye bağılıdır ve ‘istemek’ yeterlidir. Her alanda veriminizi artırmak ve
aklınızdan geçirdiğiniz en olmayacak umutları bile aşacak hedeflere erişmek sizin
elinizde.
Sıradan bir
insan, belleğinin sadece % 10’unu kullanabilir. Bununla birlikte içimizde zihinsel
gücümüzden % 100 yararlanmamızı sağlayacak bir yetenek uyumaktadır.
Hafıza, hiç
ara vermeden, sürekli çalışan zihinsel bir mekanizmadır.
*Verimli bir
hafıza yoksa çok şey yapılmadan kalır.
*Verimli bir
hafıza yoksa birçok önemli hedefe ulaşılamaz.
*Verimli bir
hafıza yoksa hayatın değerli diye sunduğu şeylerin büyük kısmı yitirilir.
Her şeyden
önce bellememiz gereken bir gerçek: Kötü Bellek Yoktur! İyi ve kötü diye bilinen
belleklerin tek farkı, hatırlama teknikleridir. Bu kitapta da anlatılan
hatırlama tekniklerinden başka bir şey değildir.
Belleği
yaşanmış, işitilmiş ve okunmuş olan her şeyi sayısı hesapsız çekmecesi bulunan dev
bir dolaba benzetebiliriz. Kullanacağımız bilginin çekmecesini açar, yardımcı bilgilerle
destekleyebiliriz. Bir şey zihinde ilgi alanına göre kalır veya kalmaz. Mesela,
dün veya herhangi bir zamanda sokağa çıkmışsınızdır.
Yolda
tanıdık bir kimseye rastladınız mı?
Rastladıysanız,
bu tanıdığınız nasıl giyinmişti?
Yolda bir
kimseyle konuştunuz mu?
Ne üzerine
konuştunuz?
Herhangi bir
mağazanın önünden geçtiniz mi?
Vitrinine
neler konmuştu?
Vereceğiniz
cevapları iyice düşünün ve her ayrıntıyı hatırlamaya çalışın. Beyninizin ilginç
bir işleme tarzı açığa çıkacaktır. Beyninizde kalan ilgi alanınıza giren
olaylar olduğunu göreceksiniz.
Bundan
sonraki her bölümde (kitapta ‘gün’ deniliyor), bellek gücünüzdeki % 10’luk artışı
göreceksiniz. Şu ana kadar sıradan bir insanın belleğine sahipsiniz.
% 100
% 90
% 80
% 70
% 60
% 50
% 40
% 30
% 20
% 10 Normal
verim
İKİNCİ GÜN:
Bu bölümde
iyi bir belleğe giden yolda iki önemli işaret taşını göreceğiz.
Hayatta yaptığımız her şeyin
bir nedeni, bir gerekçesi vardır. Verimi yüksek, güçlü bir belleğe
giden bu yola çıkmamızın gerekçesi ne?
Hatırlarsanız,
yazarımızın gerekçesi para kazanmaktı. Bunun için hiç de bilmediği boks alanında
bir yarışmada binlerce dolar para kazanmıştı.
Gereç,
otomobilinizin deposuna koyduğunuz benzin gibidir. Yani sizi harekete geçirecek,
güç verecek kaynaktır. Sonra sadece istemek kalır. İstemeniz marş motorunuzdur.
Motor çalıştı mı, beyin motoru harekete geçer ve isteğiniz gerçekleşene kadar
stop etmeyecektir.
BELLEK, GEREKÇENİN ŞİDDETİ ÖLÇÜSÜNDE
GELİŞİR
Bu cümleyi
bir defa daha okuyun. Yüksek sesle okuyun. Şimdi kitaba bakmadan
tekrarlayın.
Sonra da kaleminizi alıp bu cümleyi yazın.
Verimli bir
bellek için sadece tekrar yeterli değildir. Mesela, telefonunuzu günde kaç defa
kullanırsınız? Numaratörü kaç defa çevirirsiniz? Cevabınız ‘defalarca’
olacaktır.
Peki,
numaratörün iç tablasında harfler var mıdır? Varsa, büyük harfler mi? Küçük harfler
mi? Renkleri ne? Defalarca bakmış olmanıza ve defalarca kullanmış olmanıza rağmen
bu soruları doğru olarak cevaplayacağınızı sanmıyorum. O halde hafıza için
sadece tekrar bir işe yaramaz. Tekrar, gerekçeyle anlam kazanır.
O halde
belleğin ikinci temel kuralı:
Gerekçe +
Tekrar = Bellek Sağlamlığıdır.
Bellek
motifini hiçbir zaman gözden kaçırmayanlar, sadece onlar amaçladıkları hedefe çabuk,
kolay ve olabilecek en büyük başarıyla erişebilirler.
Onun için
aşağıdaki noktaları içeren açık listeler yapmanız lazım.
1-Verimi
yüksek bellek için nedenleriniz?
2-Mükemmel
bellekten beklediğiniz yararlar?
Bunları bir
kağıda yazınız. Burada ‘Yazınız!’
denilen yerler yazılmazsa, başarılı olunamaz.
Belleğin üçüncü temel kuralı ise:
Hatırlama
yeteneği ne kadar zorlanırsa, sağlamlığı da o kadar gelişir. Ayrıca yakın
hedefler de
bellek eğitiminde önemlidir.
Şunu asla
unutmayınız: Bellek gerekçeye göre gelişir.
Gerekçe +
Tekrar = Bellek Sağlamlığı
Hatırlama
tekniğinin zorlaması.
% 50
% 40
% 30
% 20 Bellek
gerekçesi
% 10 Normal
verim
ÜÇÜNCÜ GÜN:
Verimli bir
bellek için üçüncü adım keyfe bağımlılığı ve bağımsızlığı bir kenara bırakıp
hedefe
yürümektir.
‘Ah! Şu anda
keyfim hiç yerinde değil. Birşey yapamam!’
‘Bugün
çalışmak hiç işime gelmiyor’
‘Şimdi başka
şeyler yapayım daha iyi’
Bu
bahanelerin her biri işten kaçmaktan başka bir şey değildir.
Ertelemek her ne sebeple olursa olsun, güvensizlik oluşturur.
İsteksizlik şu andan itibaren özür olarak değerini kaybetmiştir.
İş yapmanın keyifle bir bağlantısı yoktur. Çalışmaya
hiç de hevesli olmadığınız günlerde de önemli işler yapmış, buna karşılık
yataktan kalktığınız zaman bazı günler hiçbir işe başlayamadığınız olmuştur.
İnsanın keyfinin olup olmaması bağlayıcı değildir.
Bu ruh haletini yenebilirsiniz; ama
nasıl?
İlk Adım: Gelgeç hedeflere hedef olmayınız.
Çünkü bunlar zaman öldürme canavarından başka bir şey değildir. Bellek gücünüzü
artırmak istiyorsanız, işinize hemen başlamalısınız.
İkinci Adım: Her işe derhal girişin. Girişmek
istediğiniz işe hemen girişmezseniz, kaybedersiniz. Erteleme (1 dakika bile
olsa) yarın bir saat oluverir. Unutmayınız: Her İşe Derhal Girişiniz.
Üçüncü Adım: Başladığınız her işin sonunu
getiriniz. şimdiye kadar yaptığınız şeylerin üstüne yatmanız için çok erken.
Bütün
benliğiyle bu üç kurala göre hareket eden asla keyfinin kölesi olmayacaktır.
Özürlerin
en göze çarpanı: ‘Öğrenmek beni yoruyor!’ ‘Yorulan
beynimden arada bir istirahati esirgememeliyim’. Nice insanlar, ‘durmuş’ ya da
‘yorgun düşmüş’ beyinden yakınırlar. Oysa böyle bir şey yoktur.
Bellek
dorukları yani hatırlama günün hangi saatinde olduğu, kişisel tecrübelerle
bilinebilir.
Psikoloji deneylerinin neticesi, saat 20.00 ile 22.00 arasında hatırlama gücünün
ikinci doruğuna çıktığını saptamıştır. Birinci zirve uyandıktan sonraki 2 saattir.
Keyif
bağlılığından kurtaracak en güvenilir araç, bedeni rahatlatacak koşullardan sakınmaktır.
Başarıda
doruk noktasını amaçlamak için kumaştan kaplaması olmayan bir iskemleye oturmaktır.
Bedensel
gevşeme keyif canavarının en büyük müttefikidir. Rahat bir ortamda yapılan bir
toplantının konforun azaltıldığı bir ortamda yapılan toplantıdan daha verimsiz olduğu
araştırmalarla ve tecrübelerle sabittir.
% 30 keyfe
gem vurmak
% 20 Bellek
gerekçesi
% 10 Normal
verim
DÖRDÜNCÜ GÜN
Hatırlanacak
şeye anlam kazandırın.
Unutmayınız:
*Her şeyin
bir anlamı olmalıdır.
*Tutamak
noktaları bulun ve bunlardan yararlanın
*Anlam ne
kadar büyük lorusa, bellek de o kadar iyi olur.
*Tutamak
noktalarınıza daha derin anlamlar verin.
*Her şey
anlam kazanabilir. Yeter ki zihinde tutmak zorunluluğunu hissedin. Bu bir
makinenin
seri numarası, telefon numarası vs. olabilir.
Örneğin:
235812 rakamı nasıl anlam kazanır.
2(+1)=
3(+2)= 5(+3)= 8(+4)= 12
Mesela:
Şemsiye: 1
(Her zaman bir çubuklu olur)
Ayakkabı= 2
(Her zaman bir çift yani iki tane olur)
Pasta
çatalı= 3 (Her zaman üç dişli olur)
Oyun masası=
4 (Her zaman dört ayaklıolur)
Eldiven= 5
(Beşparmaklıolur)
Sıraya
koyarken sıranın mana ile alakasına dikkat edin.
Ya da manav
için hazırladığınız, armut, elma çilek, bamya, fasulye, dereotu, ceviz alacaksınız.
Kolayca akılda kalması için
Armut:A
Bamya:B
Ceviz:C
Dereotu:D
Elma:E
Fasulye:F
Başka türlü
de düzenleyebiliriz:
Mesela,
Ekmek, Salam, Makarna, Ampul, limon alacaksanız:
Salam
Ekmek
Limon
Ampul
Makarna
gibi bir
sıralama yapabilirsiniz.
Yapacağınız
işalacağınız şeylerin sadece başharflerini hatırlamanız yeter.
Bir telefon
numarası19 19 39
Bu 1.9.1939
ikinci dünya savaşının başlangıç tarihidir. Daha kısa bir numara: 14 92
1492-Kristof
Kolomb’un Amerika’yıkeşfi.
2244 (Ne
demektir? 2x2=4)
3618 (Ne
demektir? 3.6=18)
2468 (Ne
demektir? 2+2+2+2)
2173 (Ne
demektir? 21:7=3)
Bir tekstil
firmasımodelleri her defasında bir kodla ifade etmeyi keşfetti.
T.B=
Taşbebek
M.T=
Makineli Tüfek
M.K= Monte
Kristo gibi.
Aşağıda 10
maddelik listeler göreceksiniz. Bu listeleri iyice okuyun sonra kitabı
kapatıp sıralarını
bozmadan yazmayı deneyin.
Liste A
Liste B Liste C
1-BU1-KIZ1-OTOMOBİL
2-KÜÇÜK2-OYNUYOR2-KİTAP
3-KIZ3-BEBEK3-GÖK
4-BUNLA4-ENTARİ4-YİYECEK
5-UZUN5-ÇORAP5-İŞ
6-TAŞLI6-PAPUÇ6-AĞAÇ
7-YOLU7-ŞAPKA7-YARDIM
8-KOŞARAK8-ARABA8-İSKEMLE
9-EVE9-DİNGİL9-TAŞ
10-GİTMİŞ10-TEKER10-GÜĞÜM
Bu listeleri
zihinden yazıp, yazamadığınızı kontrol edin ve sonuçları karşılaştırın.
Birinci
liste kolaydı. İkinci dizide biraz daha zorlandınız. En zoru muhakkak ki üçüncü
gruptu.
Ya şöyle
nasıl? Bu kız bebeğiyle oynuyor, ona bir entari, sonra da çorap pabuç, şapka giydiriyor
ve bebeğini bir dingili ve bir tekeri eksik arabaya oturtuyor. Daha kolay değil
mi? Çünkü kelimelere manalar verdik ve birbirine bağladık. Peki C listesi:?
Onu da
Otomobil-kitap, gök-yiyecek, iş-ağaç, yardım-iskemle, taş-güğüm gibi ikililerle
yazalım.
Bir de
ritimle deneyin. Önce D sonra E listelerini başlama ve bitim saatlerini yazarak
deneyin.
Başladım...
Şimdide E
listesine anlam
LİSTE D
LİSTE E katmayı deneyin
1-Deriz1-Gü1-Gü1-Gü+zel
2-Ev2-Tü2-TÜ2-Tü+nek
3-Yol3-Bü3-Bü3-Bü+tün
4-Ak4-Pen‘‘
5-Gök5-Ke‘‘
6-El6-Si‘‘
7-At7-Di‘‘
8-Eş8-Yo‘‘
9-Taş9-Za‘‘
10-Dil10-Ka‘‘
Bitirdim...
Görüldüğü gibi bu şekilde daha kolay anlaşılır ve zihne çabuk nakşolunur.
Burada
önemli olan hatırlamak değil, sırasıyla hatırlamaktır.
Bir de
tutamak noktası metodunu deneyelim:
1-’Ben’Bir
tek kişi demektir; beni kendimi amaçlıyor= ben
2-Ayakkabı=Her
zaman bir çift giyilir= iki
3-Şey=Her
şeyin iyisi üçtür= üç.
4-Masa=masanın
dört ayağı olur= dört
5-Parmak=Her
elin beşparmağı olur= beş
6-Cadı=Çok
sevilen bir çocuk masalı: Sabah tam altıda gelir= küçük tatlıcadı
7-Hafta=Her
hafta yedi gündür= yedi
8-Gece=Geceler
sekizde başlar= sekiz.
9-Sinema=Sinemaların
saati genellikle dokuzdur= dokuz
10-Zenci=On
küçük zenci ünlü bir kitaptır, oyundur= on
Kapatıp kavramları
zihinden doğru sırasıyla söylemeyi deneyin. Daha kolay
söyleyiverdiniz.
Niçin? çünkü anlam kazandırdınız. Peki bu 10 kelimelik listeyi hayatta
nasıl
kullanacağız? Bir insanın günlük programı şöyle olsun:
saat 9
saat 10
BERBER
saat 11
saat 13 GÖZ
DOKTORU
saat 14
SEYAHAT ACENTASI, TATİL İÇİN BİLET
saat 16
BEDİR’DE AKŞAM ÇAYI.
Saat
10-10-zenci-10-küçük zenci-zenci kıvırcık saçlı-saç- berber
saat 13-Yani
saat 1-1-ben-bekleme odasında yalnız-doktor-göz doktoru-saat 14-
saat-2-2-ayakkabılar-ayakkabılar
oda kapısının dışında-otel-tatil-seyehat-seyehat acentesi-bilet. saat 16-yani
4-4-masa-masada çay-Bedir’de çay.
Bunun tersi
de yapılabilir.
Göz
doktoru-doktor yardım eder. Kime?-bana-bu benim-ben:1:saat-13 gibi. Artık randevularınızın
karmakarışık olacağını zannetmiyorum.
Bu metot bir
konuşma hazırlarken de kullanılabilir. Konunun ana başlıkların anlamlı terimlerle
destekler ve unutmayacağımız noktaları konuşma bölümleri yaparız.
Başka bir
hatırlama tekniği de kafiyeli kısa ve manzum şiirlerdir. Abraham Lincoln ’un
yardımcısı kimdir? Şu andan itibaren hiç unutmayacaksınız. Hamlin’i.
Bir diğer
teknik de bildiğimiz olaylarla bağlamaktır. Telefon numaraları, katalog Numaraları
bu yolla akılda tutulabilir.
1517-Ridaniye
Zaferi 1848 -Almanya’da ihtilal 1879= 1979 - (eksi)100= 1979-100= 1879 gibi
Bir başka
yöntem de hatırlanacak şeyi geçici olarak canlandırmaktır. Dramatize olaylar da
ayrıca kalıcı olaylardır. Siyah fona yazılmış beyaz yazılar, beyaz fona yazılmış
siyah yazılardan daha kalıcıdır.
% 40-Tutamak
noktaları
% 30-Keyfe
gem vurmak
% 20-Bellek
gerekçesi
% 10-Normal
verim.
BEŞİNCİ GÜN
Hiç
unutmayın:
Kendinize
bir hedef seçin
Bu hedefi
hiç gözden kaçırmayın
Son
amacınızı kendinize ara hedefler belirleyerek en hızlı biçimde izleyin.
Planın
taslak halinden fiil haline dönüşmesinin ilk şartı hedeftir. Bu kitabı niçin okuyorsunuz?
Belleğinizi geliştirmek için o halde birinci hedef bu. Peki bu parlak hafızanızdan
nasıl yararlanacaksınız? Bunu ancak kendiniz cevaplayabilirsiniz. Hedefte
kararlı olmadan, hiçbir girişimde başarılı olunamaz. Onun için apaçık bir hedef
seçin ve bu hedefe ulaşmak için bütün size yardım edecek, destek olacak şeyleri
bir kenara yazın. Hedefe yaklaştıkça heyecan artar ve hedef sizi çekmeye başlar.
Yani hedefin çekim gücü vardır.
Kendinize
ara hedefler bulun ve bu yolla vitesi hiçbir zaman boşa almayın. Bazen hiçbir
şey düşünemez, yapamaz hale gelirsiniz. Unutmayın beyin hiçbir zaman yorulmaz,
işlevini sürdürür yani siz vitesi boşa çıkartsanız dahi, bellek çalışıyordur.
Kendinize
ara hedefler bulmakla hem hızınızı üçe katlar hem de vitesi hiç boşa atmazsınız.
Varsayalım
ki İngilizce öğrenmek istiyorsunuz. Kafanıza koyduğunuz bu amacı her gün 10
kelimelik bir listeyi ezberlemekle gerçekleştirebilirsiniz. Her kelime grubunun
ezberinden sonra belleğin daha hızlı ve güvenilir çalıştığını fark edeceksiniz.
% 50-Hedef
belirlemek
% 40-Tutanak
Nokt.
% 30-Keyfe
gem
% 20-Gerekçe
% 10-Normal
ALTINCI GÜN
Hiç
unutmayın. Kendini ödüllendirme, bellek gücünü artırır. Kendini ödüllendirme geriye
hatırlama için zaman ortaya çıkarır. Geriye hatırlamanın etkisi bellek verimini
yükseltir. Her başarı zaten bir ödül olmakla birlikte ödüllendirme başarının
artması demektir. Bir işe başladığımızda bizim kaçamak yaptığımız işler
esasında birer ödüldür. Yani ödüllendirmek için çok masrafa hiç gerek yok.
Sizin dikkatinizi dağıtan sebepler ne ise o sebeplerle kendinizi
ödüllendirebilirsiniz. Bir fincan kahve, çay, telefon görüşmesi, sohbet birer
ödüldür. Yapılan her işten sonra böyle bir ödülü hak ettiğinizi unutmayın.
Fakat bu ödül faslı, dikkati azaltmamalı. Mesela; iki bölüm olan tarih
kitabının birinci bölümünü bitirip sinemaya gitmek ödül değildir. Çalışmanızı tümüyle
tehlikeye sokan etkili bir dağınıklıktır. Yani ödüllendirme sizi oyalamaya iterek.
Çalışmayı önlememeli.
Ayrıca ödülü
geciktirmemelisiniz. Mesela; bubölümü okuduktan sonra bir fincan çayı ödül
koymuşsanız mutlaka bir saniye bile geçirmeden o çayı için; ama kesinlikle bir saniye
önce değil. Çünkü gecikince ödülün etkisi azalacaktır. Ödüllendirmenin sınırı olmalı,
hiçbir şekilde çalışmayıkesintiye uğratmamalıdır. Sonunda, doğru verilmiş kısa dinlenme
araları zihinsel çalışma sonuçlarını hissedilir derecede iyileştirir. Bu kısa
arada geriye hatırlama vardır. Geriye hatırlama ile insan öğrendiği bilgiye yardımcı
geçmiş yaşantısından o an öğrenmediği bilgileri hatırlayabilir.
% 60-kendini
ödüllendirmek
YEDİNCİ GÜN
Hiç
unutmayın:
*Aralama
tekniği geriye hatırlamanın etkisini artırır.
*Aralama
tekniği ile geriye hatırlama, bellek verimini yükseltir.
*Bir şeyi
sadece kısa süre için bellemek istemenizin dışında, asla beyninize tıkarcasına ezberlemeyin.
Aralama
tekniği isimler, listeler ve mekanik biçimde belleklenen şeylerde işe yarar.
Mesela
aşağıdaki listeyi ezberlemeye çalışın.
1-Şu andaki
politik durum 1-Atom enerjisinin kullanma olanakları
2-İç
Politika 2-Savaşta kullanılması
3-Uluslarasıilişkiler
3-Yok edici özelliği
4-Devlet
başkanının yetkileri 4-Barışçıamaçlarla kullanılması
5-Anayasa
değişikliği için öneriler 5-Atom enerjisi ve geleceğin dünyası
Bu listeyi
bir defa okuduktan sonra hepsini hatırlayana dek iki listeyi de ezberleme zamanınızı
not ettiğinizde ikinciyi daha hızlı ezberlediğinizi göreceksiniz.
% 70-
Aralama tekniği
SEKİZİNCİ GÜN
Hiç
unutmayın:
*Kuşbakışıyla
canlı bir genel izlenim edinin.
*Bütünü
mantıklı, organik ve zihne kolay giren parçalara bölün.
*Her
parçanın kendi içinde bir bütün oluşturmasına dikkat edin.
*Tek tek
parçaları, düşünce bağlantısı yasasına göre birbirleriyle birleştirin. Bir manzumenin
ezberini küçüklükten beri hep kıta kıta yapardık. Ama en etkili yol o değilmiş.
En etkili olanı bütüne bir kuşbakışıyla bakmak kıtalararası bağlantıyı kurup zihinde
bir harita çizmekmiş.
Öbür türlü
her gün bir kıtasını ezberlediniz şiiri bir gün okumanız gerektiğinde beyninizin
stop edişini çok görmüşsünüzdür.
Bu konuda
yapılan birçok deney bütün metodunun kullanılmasının, parça metoduna oranla
öğrenen kimseye yüzde yirmi bir zaman kazandırdığını kanıtlamıştır.
Bellek
malzemeniz (mesela bir şiir) kısa ise bütün olarak öğrenin. Ama uzun bir ödev ise
o zaman ödevi kuşbakışı gözden geçirin ve bölebildiğiniz en büyük parçalara
bölün.
Ancak bu
bölünmeler de parçalar birbiriyle anlamlı olmalı.
Başta
verdiğimiz dört parça, bütün kuralını da öğrendikten sonra verimi yüksek bellek
hedefine sadece iki adım kaldı.
%
80-Kuşbakışı.
DOKUZUNCU GÜN
Uz okuma: İnşad da denilen kelime ve cümlelerin
vurguların, anlamlarını belirterek ve dinleyiciyi duygulandırmayı amaçlayan
yüksek sesle okuma.
Ezbere
okunan parçayı uzun süre bellekte tutmak için, tekrar tekrar okumakla yetinmeyip,
her tekrardan sonra yüksek sesle söyleyip akılda ne kadara kaldığını kontrol
edin ve bu yüksek sesle okumayı bir uz okumaya dönüştürün.
Uz okuma:
1-Zaman
kazandırır.
2-Ezberlemekte
zorluk çekeceğiniz parçaları anlamanızı sağlar
3-Kalıcı bir
hafıza izlenimi oluşturur. Uz okumanın zaman kazandırdığı da deneylerle ispat
edilmiştir. Hafızadan bütünüyle yararlanmak isteyen, dikkatli gözlem yapmak zorundadır
ve bütünü anlamak zorundadır.
Okunacak
metni yüksek sesle okumak sizi verimi yüksek belleğe bir adım daha yaklaştıracaktır.
Bu yolla görsel nitelik, işitsel nitelikle tamamlanır. Yüksek sesle okursanız zihinsel
izlenimler canlanır. Kelimeler vücut kazanır. Bellenecek şeyi önce hafif sesle,
sonra da yüksek sesle okuyan ve bunu uz okuyuşa dönüştüren kişi daha sonra
hatırlamak durumunda kaldığında gerekeni yapmış demektir. Eğer ortam uygun değilse
bu durumda bir kalem alıp bellenecek şeyi yazın. Bu da ikinci en iyi yöntemdir.
% 90-Yüksek
sesle okuma metodu.
ONUNCU GÜN
Hafızanızın
gelişiminde son menzile, insan zihninin en garip yeteneklerinden birini yardıma
çağırmakla varılacak. Bu yetenek unutmaktır. O halde verimli bellek için son kuralı
belleğinize önemsiz şeyleri yüklemeyin. Onları unutun. Önemli şeyleri dahi hatırlamada
güçlük çekmenizin sebebi bilincinizi zorlayan başka düşünceler tarafından rahatsız
edilmesidir.
Belleği
önemsiz şeylerden temizlemenin en iyi yöntemi tekrarlama ve uz okumaya dayanan
öğrenme metotlarıdır. Eğer okuduğunuz veya duyduğunuz şey önemsizse, o zaman
‘her türlü tekrarlamadan kaçının’ Ivır-zıvır şeyler önemli olanların yolunu tıkayarak
hatırlama yeteneğini zedeler.
Kasıtlı unutma,
güvenilir bir belleğin temelini kurar.
HİÇ UNUTMAYIN:
*Kasıtlı unutma,
kusursuz belleğin anahtarıdır.
*Zihninize
önemsiz şeyleri yüklemeyin
*Önemliyi
hatırlamak için doğru unutmayı öğrenin
%
100Kasıtlıunutma
% 90Yüksek
sesle okuma metodu
%
80Kuşbakışı
% 70Aralama
tekniği
% 60Kendini
ödüllendirmek
% 50Hedef
belirlemek
% 40Tutamak
noktaları
% 30‘Keyif’e
gem vurmak
% 20Bellek
gerekçesi
% 10Normal
verim
EK BÖLÜM
Fotoğrafik
Bellek Var mıdır ?
Fotoğrafik
bellek diye bir şey asla yoktur. Yani hiçbir insan bir bakışta bir sayfanın tamamını
anlayamaz. İspatı:
A S
C F R
L T
Y U I
E R
F S X
T R
Z X C
H U
I O N
Yukarıdaki
kareye tam 60 saniye bakınız. Sonra harflerin üzerini kapatıp aşağıdaki
Soruları cevaplayınız:
1-Karedeki
harfleri söyleyiniz
2-Sağda,
sonuncu dikey dizideki harfleri söyleyiniz.
3-Sağalt
köşeyle sol üst köşe arasındaki harfleri söyleyiniz.
Evet! Sizce
fotoğrafik bellek var mıdır?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder